MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Her ne kadar Dairenin 08.04.2008 tarih ve 2008/2846-2209 sayılı bozma ilamı ile, davacı ...’ın dayandığı ... oğlu ..., eşi ... kızı ..., ... evladı ... ve ... evladı ..., ... evladı ... adlarına kayıtlı bulunan ve iskanen oluşan 28.03.1939 tarih 1424 sıra numaralı tapu kaydının taşınmaza uyduğu, davacı ..."ın da tapu maliki ... oğlu ...’ın oğlu olduğu belirtilerek kayıt maliklerinden adına tescil kararı verilen ... oğlu ...’ın taşınmaza yönelik davasının olmadığı, davacı ..."ın ... oğlu ... adına tescile ilişkin hükmü temyiz etmemiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerektiğine değinilmiş ve mahkemece de anılan bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bu kararın temyiz incelemesi sırasında dosyaya getirilen nüfus kayıt örneklerinden davacı ...’ın, tapu maliklerinden ... oğlu ...’ın torunu, ... oğlu ...’ın oğlu olduğu, ...’ın 1953 yılında ölümü ile mirasçı olarak evlatları davacı ... ile kardeşleri ... ve...’yu bıraktığının anlaşıldığı, böylece davacı ...’nın tapu maliki ... oğlu ...’ın ve ...’ın mirasçısı olması nedeni ile mirasçılar adına dava açma hakkı bulunduğu gibi, kısmen lehine olan hükmü temyiz etmemiş olmasının da aleyhe sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğunun kabulünün gerektiği ve maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulmakla da usuli müktesep hak oluşmayacağı, hal böyle olunca 28.03.1939 tarih 1424 sıra numaralı tapu kaydının çekişme konusu taşınmazın bir bölümüne uyması nedeni ile ve taşınmazın tespit sırasında belirlenen niteliğinin mera olması nedeniyle dava açılmayan paylar yönünden paylı olarak tescil hükmü kurulması mümkün olamayacağından tüm tapu kayıt malikleri ve ölü olanların mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 27.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde çekişmeli 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescile karar verilen bölümü ifraz edildikten sonra geriye kalan bölümü hakkında hüküm kurulmaması isabetsiz olup bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının birinci bendindeki “davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinden sonra gelmek üzere “çekişmeli taşınmazın davacı adına tescile karar verilen bölümü ifraz edildikten sonra geriye kalan bölümünün mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına” ibaresinin eklenerek hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 15.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.