MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Deretepe Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 48 parsel sayılı 271,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümüne kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 122 ada 48 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 23,27 metrekare yüzölçümündeki bölümünün eşit hisse ile davacı ... ve paydaşı...adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tanıkları ..."nün beyanlarına değer verilerek çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen temyize konu 23,27 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı yana ait olduğu kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersiz olup, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ve davalıya ait taşınmazların ortak sınırının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki bu uyuşmazlık Sulh Hukuk Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 2000/97 Esas sayılı dosyasında çözülmüş, davacı ve davalının ortak sınırı belirlenerek davalıya ait taşınmazın, davacıya ait taşınmaza müdahalede bulunan kısmı yönünden müdahalenin menine karar verilmiş ve taraflar için kesin hüküm oluşmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesi gereğince kesin hüküm kesin delil niteliğinde olup taraflar yönünden bağlayıcıdır. Hal böyle olunca, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 2000/97 Esas sayılı dosyasına göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi dava konusu olmayan 122 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının kesinleştirme işlemi yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğü"ne gönderilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsizdir. Kabule göre dava konusu 48 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümü yönünden lehine tescil kararı verilen... tarafından açılmış
bir dava olmadığı veya mevcut davaya usulüne uygun şekilde müdahil olmadığı gözetilerek davacının payı ile sınırlı olarak kabul kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve çekişmeli taşınmazın davacı ve paydaşı lehine tescil hükmü verilen bölümü dışında kalan bölümü hakkında hüküm kurulmaması da isabetsiz olup davalı ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyize iadesine, 15.05.2013 günü oybirliği ile karar verildi.