14. Hukuk Dairesi 2013/4789 E. , 2013/6832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 29.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde bir kısım davalıların adreslerini bildirmediği, davacı vekiline bir haftalık ihtarlı kesin süre verildiği, davacı vekilinin bu süre içerisinde bildirdiği başkaca adreslerine de tebligat yapılamayan davalıların tebliğe elverişli adreslerinin bildirilmesi için davacı vekiline yeniden bir haftalık kesin süre verildiği ancak, davacı vekilinin bu davalıların tebligata yarar açık adreslerini bildiremediği gerekçeleri ile HMK’nın 119/1-2. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili, dava dilekçesinde adresleri gösterilmeyen davalıların adreslerini mahkemece verilen kesin süre içerisinde mahkemeye bildirdiklerini, bildirdikleri adreslerine tebligat yapılamayan davalılara Tebligat Yasası uyarınca adres araştırması yapılıp tebligat yapılması gerektiğini ileri sürerek temyiz etmiştir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde hakkında bir davanın bulunduğunu,
hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 Sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.
Somut olayda, tebligat yapılamayan davalıların adresleri dava dilekçesinde belirtilmemiş, Mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 119/1-2. maddeleri uyarınca davacıya eksikliğin giderilmesi için bir haftalık kesin süre verilmiş, mahkemece verilen kesin süre içerisinde davalıların adresleri mahkemeye bildirilmiştir. Mahkemece, davacı vekili tarafından bildirilen yeni adreslere gönderilen davetiyelerin bila tebliğ iade edilmesi üzerine HMK’nın 119. maddesi gereği bu davalıların adresini bildirmek üzere davacı vekiline yeniden kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından süresinde davalıların yeni adresleri bildirilmediğinden aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca davacının adres belirtme yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK’nın 119/1-2. maddeleri dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanacak usul kurallarını düzenlemektedir. Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde bir kısım davalıların adreslerini bildirmemiş olsa da verilen kesin süre içerisinde bu eksiklik giderildiğinden bu maddenin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalıların MERNİS"e kayıtlı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılması sağlanmalıdır. MERNİS adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmeli ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılmalıdır. Tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı takdirde davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.