Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4189
Karar No: 2019/3345

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4189 Esas 2019/3345 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4189 E.  ,  2019/3345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/03/2017 tarih ve 2014/599- 2017/197 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 06/07/2017 tarih ve 2017/317-2017/420 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 30.04.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkillerinin murisi...’ın davalılar ile birlikte dava konusu Kontek İnşaat San. Tic. Ltd Şti’nin ortaklarından olduğunu, murisin 03.10.2010 tarihinde vefat ettiğini, dava konusu şirket tür değiştirerek “Kontek İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” unvanını aldığını, söz konusu şirketin 03.10.2010 tarihi itibariyle nominal değerdeki toplam sermayesi 1.500.000,00 TL olup; bu sermayenin de oran olarak %10’una isabet eden 150.000,00 TL’sine muris...’ın, kalan hisselere ise davalıların yarı oranında malik olduğunu, aynca adı geçen bu üç ortağın dava konusu şirketten başka dava dışı Kontek İnşaat Anonim Şirketi unvanlı şirkette de ortaklıklarının bulunduğunu, murisin dava dışı şirkette 300.000,00 TL nominal değerli hissesinin olduğunu, murisin vefatından sonra her iki şirkette sahibi olduğu pay ve hisselerinin önce yasal mirasçıları olan müvekkillerine verasetten intikal ettiğini, daha sonradan hisse devri sözleşmeleri ile tamamının 700.000-ABD doları karşılığında davalılara devredildiğini, müvekkilleri ile davalılar arasında özellikle dava konusu Kontek İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. hisselerinin devri konusunda yapılan sözleşmelerde karşılıklı edimler arasında açık oransızlık bulunduğunu, davalılar lehine aşırı yaralanmanın söz konusu olduğunu, bu durumun sonradan müvekkilleri tarafından öğrenilmesi üzerine davalılara 25.09.2013 tarihinde ihtarname keşide edilerek karşılıklı edimler arasındaki açık oransızlıkların sözleşmelere bağlı kalınarak giderilmesinin talep edildiğini, ancak bundan bir sonuç alınmadığını, aşırı yararlanmaya mesnet olarak öncelikle 12.07.2012 tarihli protokol üzerinde durulması gerektiğini, anılan protokolde müvekkillerine intikal eden ilgili şirket hisselerinin hangi usul ve esaslar içinde ve ne kadar bedel karşılığında davalılarca satın alınacağının kararlaştırıldığını, akabinde noterde düzenlenen 12.07.2012 tarihli hisse devri sözleşmesi ile müvekkillerden ...’ın dava konusu şirkette sahibi olduğu ve nominal değeri toplam 37.500,00 TL olan şirket paylarının yarısının davalılardan ... diğer yarısının da diğer davalı ... tarafından devralındığını, bu hisselerin satış bedeli olarak müvekkilin banka hesabına 03.08.2012 tarihinde her iki davalı tarafından ayrı ayrı 27.500,00- ABD dolarının havale edilmek suretiyle toplam 55.000,00-ABD doları ödeme yapıldığını, yine noterde düzenlenen 10.09.2012 tarihli hisse devri sözleşmesi ile müvekkil Selin Barış’ın dava konusu şirkette sahibi olduğu ve nominal değeri toplamda 11.500,00 TL olan şirket payının yarısının yine davalılardan ... diğer yarısının da diğer davalı ... tarafından devralındığını, karşılığında 03.08.2012 tarihinde her iki davalı tarafından ayrı ayrı 42.500.00- ABD dolarının ödenmek suretiyle toplamda 85.000,00 - ABD doları ödeme yapıldığını, şimdilik dava dışı tutulan Kontek İnşaat Anonim AŞ’deki müvekkillerinin hissesinin de 01.08.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile toplam 560.000,00 ABD doları karşılığında davalılara devredildiğini, nihayetinde tüm bu şirket hisselerinin devri karşılığında davalıların müvekkillerine toplam 700.000,00 ABD doları ödeme yaptığını, ancak müvekkilleri tarafından sonradan bulunan bir takım kayıt ve belgelerden mezkûr şirket paylarının gerçek değerinin çok altında satın alınmış olduğunun ortaya çıktığını, özellikle 12.07.2012 tarihli protokol incelendiğinde hisselerin değerinin alıcı davalılar tarafından belirlendiğini, tacir olan davalıların basiretli tacir gibi davranmayıp bedeli subjektif ölçütlere göre tespit ettiklerini, müvekkillerinin şirket hisselerinin gerçek değerini tespit ettirmeyerek düşüncesiz ve basiretsiz davrandıklarını, ancak bu duruma murisin vefatından sonra davalıların müvekkiline olan maddi ve manevi destekleri sonucunda müvekkili nezdinde oluşan güvenin neden olduğunu, ayrıca dava konusu şirketin %6’lik hissesinin muris... tarafından davalıdan 2008 yılında 600.000,00- ABD doları karşılığı satın alındığını, hatta aynı sözleşmede satıcı taraflarca vefa hakkını da saklı tutulduğunu, yine söz konusu şirketin, 2008 yılından 2012 yılına kadar geçen yaklaşık 5 yıllık ticari faaliyetleri, istihdam hacmi ve büyüklüğü dikkate alındığında dava konusu şirket hisselerinin gerçek değerinin altında devralındığını, davalılar yararına aşırı yararlanma koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, müvekkillerin uğradığı zarar ve kayıpların karşılığı olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davalıdan ayrı ayrı 150.000-ABD doları olmak üzere toplam 300.000-ABD dolarının 27.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacılardan ...’ın dava konusu pay satım ve devir işlemleri için hali hazırda vekili olan Av. ... ile mali müşavir Gülay Yüksel’i görevlendirdiğini, her ikisinin de şirket finans direktörü Özcan Kamer Ertürk ile 2 yıl boyunca yakın çalıştıklarını, ayrıca veraset ve intikal vergisi kapsamında ilgili kurumlar tarafından murisin paylarının değerinin takdir edildiğini, bu değerleme sonrasında davacılar vekili Av. ... vasıtasıyla her iki şirkette mevcut muris... adına kayıtlı payların satımına ilişkin mutabakat sağlandığını, 23 Nisan 2012 tarihli elektronik postası ekindeki mektubunda bu hususu ikrar ettiğini, dolayısıyla taraflar arasında şirket paylarının satım ve devrine ilişkin sürecin yaklaşık 2,5 yıl sürdüğünü, bu sürecin tamamen profesyonel bir ekip tarafından sonuçlandırıldığını, ayrıca müvekkillerinin dava konusu şirketteki mevcut paylarının tamamını 2012 yılı sonlarında ve 2013 yılı başlarında yurt dışındaki bir şirkete toplam 2.250.000 Euro karşılığında sattıklarını, davacıların % 10 payı için ödenen 700.000 USD dikkate alındığında şirket değerinden çok daha fazla bir bedelin ödendiğinin açıkça görüldüğünü, aşırı yararlanmanın söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, dava konusu şirketin mali durumu inceletilmek suretiyle alınan bilirkişi raporunda, şirketteki devre konu davacıların-anne ve kızın ( aynı zamanda murisin ) payının değeri, devir esnasında 584.228,80 USD olup, satışın 140.000 USD karşılığında gerçekleştiği, aradaki farkın 444.228,80 USD olduğu, bu nedenle açık bir nispetsizliğin söz konusu olduğu, öte yandan dava konusu edilmeyen Kontek ... AŞ"deki hisselerin ise satış tarihindeki değerinin 487.695,30 USD olduğu, ancak davacılara ait hisselerin satışının 560.000,00 USD üzerinden gerçekleştiği, bu şirkete ilişkin satışta ise davacılar yararına 72.304,70 USD"nin söz konusu olduğu, bu nedenle gabinin objektif şartının oluştuğu sonucuna varıldığı, ancak subjektif şart yönünden hisse satışının uzunca bir periyoda yayıldığı, bu periyot içinde taraflar arasında gerçekleşen e-mail trafiği ve kısmen tanık beyanlarına yansıyan ifadeler, davacıların avukat olan vekillerinin de bu pazarlığa katıldığına ilişkin veriler nazara alındığında davacı ..."ın avukatı aracılığı ile hisselerini satış bedeli tutarı hususunda davacılarla mutabakata vardığı, bu mutabakat oluşana kadar geniş bir zamana yayılan pazarlık ve araştırma süreçlerinin gerçekleştiği, dava konusu olan Sandra"ya ilişkin hissenin 12/07/2012 tarihinde, küçük Selin"e ait hissenin 10/09/2012 tarihinde ve yaklaşık 2 ay arayla satılmış olması, rayiç değerinden daha yüksek bir bedelle satılan Kontek.. A.Ş."nin hisselerini limited şirket hisseleri yönünden davacıların hisselerinin satışları arasında olan bir tarihte 01/08/2012 tarihinde gerçekleşmiş olması, bu nedenle davalıların davacıların durumundan faydalanma kastı olsaydı diğer şirketin hisselerini daha yüksek bedelle almayacakları olgusu karşısında öte yandan davalıların şirketin mali portresi konusunda davacılara aldattığına, hileye dair ispatın gerçekleşmediği nazara alındığında hisse devir süreci ve işlemleri sırasında kendi adına asaleten kızı Selin Barış adına vekaleten hareket eden ..."ın düşüncesiz veya deneyimsiz olarak hareket ettiğinin ve davalıların da ..."ın bu durumunu bilerek faydalandıklarının kabulünün mümkün olmadığı kanaatine varıldığı, taraflar arasında düzenlenen 12/07/2012 tarihli protokolün hem Türkçe metinle hemde davacı ... yönünden Rusça metin olarak hazırlandığı, her ikisinin de imzalandığı, davacı ..."nın gerekli araştırmaları yaparak ve şirket hakkında bilgi sahibi olarak bu devir sözleşmelerini imzaladığı, davacıların gabin ve hile iddialarının yerinde olmadığı her ne kadar davacılar vekili bilirkişi heyetini savcılığa şikayet ettiğini bildirmişse de son celsede gerekçeleri zapta geçirilmek suretiyle bunu bekletici mesele yapılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, gabinin objektif unsurunun gerçekleştiği ancak subjektif unsurunun gerçekleşmediği gerekçesi ile HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi