Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/18311 Esas 2014/26574 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18311
Karar No: 2014/26574

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/18311 Esas 2014/26574 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/18311 E.  ,  2014/26574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Rize Aile Mahkemesi
    TARİHİ :15.05.2014
    NUMARASI :Esas no:2013/300 Karar no:2014/170

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca açılmış, mahkemece tarafların bu madde gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden taraflar arasında daha önce görülen ve bu davaya dayanak teşkil eden davanın boşanma nedeni bulunmadığından bahisle reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında retle sonuçlanan ilk davayı açan ve birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı koca boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurludur. Durum böyle olduğu halde mahkemece davalı kadının kusurlu olarak kabulü doğru değil ise de; davacı kocanın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davasının kabulü sonucu itibariyle doğru olduğundan, kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.m.438/son).
    2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmu
    3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı (kadın)"ın daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı (kadın) yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
    4-Davalı (kadın) cevap dilekçesinde 50.000 TL. tazminat talebinde bulunmuştur. İstenilen tazminatın boşanmanın eki niteliğinde bir tazminat olup olmadığı, eki niteliğinde tazminat ise maddi tazminat (TMK md. 174/1) ya da manevi tazminat (TMK md. 174/2) olup olmadığı hususları açıklattırılarak (HMK md. 31) şartları tartışılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaması da usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple gerekçenin kusura ilişkin bölümünün düzeltilerek ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2014(Prş.)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.