13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/41315 Karar No: 2018/3073 Karar Tarihi: 14.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41315 Esas 2018/3073 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/41315 E. , 2018/3073 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat... "in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalının kredi borcuna ilişkin bir kısım taksit tutarlarını ödediğini, davalı tarafından bu ödenen meblağın kendisine geri ödenmediğini beyanla alacağın tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava ile davacı, asıl davadaki gerekçeler ile bu sefer ödediği farklı taksit tutarları için itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava ile davacı, davalının kredi borcunun bir kısmını ödediğini beyanla vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ödediği tutarların tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptalini istemiş, davalı ise bu taşınmazı davacının kayınpederine üzerindeki ipotekle birlikte sattığını, aralarındaki anlaşma gereği kalan kredi borcunun davacının kayınpederi tarafından ödenmesi gerektiğini, davacının da bu anlaşmayı bilerek borcu kapattığını savunmuştur. Mahkemece, 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 78. maddesine göre borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin bunu ancak kendini borçlu sanarak yerine getirmesi halinde geri isteyebileceği, kanunun bu hükmü karşısında kendi borcu olmadığını bilerek ödeme yapan davacının haksız olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa somut olayın özelliğine göre uygulanması gereken kanun maddesi 78. madde değil, vekaletsiz iş görme hükümlerinin düzenlendiği 6098 sayılı Borçlar Kanunun 527 ve devamı maddeleridir. Aynı kanunun 529. maddesinde iş sahibinin kendi menfaatine yapılan iş nedeniyle iş görenin üstlendiği edimleri ifa etmesi gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Mahkemece, bu hükümlere göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar vermek gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.