Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/1520 Esas 2020/2071 Karar Sayılı İlamı

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen......sayılı dosyasının yargılaması sırasında davalılar vekili 20.12.2019 tarihli dilekçe ile; ......28/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, vefatından 22 gün önce kendisine karşı babalık davası açıldığını, davacının olağanüstü bir yargılama hızı ile soybağını, nüfustaki babasını iğfal ederek hile ile koparttığını, bu karara karşı ......mirasçılarının hile ile alınan bu karar karşısında menfaatleri etkilenen üçüncü kişiler sıfatı ile yargılamanın iadesini talep ettiklerini, davacının nüfustaki babası ......"in de kendi iradesinden sadır olmayan, kurgulanmış beyan ve dilekçeler ile hak düşürücü sürenin geçtiğinin bilinçli şekilde gizlenerek hile ile soybağının reddi kararı alındığını ve kendisinin bir kumpasın parçası yapıldığını belirterek, davacı tarafından tutulan avukatını da azlederek ilk olarak kendi eli ile ....... mirasçılarının açtığı davaya beyanda bulunduğunu ve akabinde, hileye istinaden yargılamanın iadesi davası açtığını, bu gelişmeler üzerine 14/05/2019 tarihli ara kararı ile açılan yargılamanın iadesi davalarının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini ve duruşmanın 28/11/2019 tarihine ertelendiğini, bekletici sorun yapılan dosyalarda verilen karar kesinleşmedikçe yargılamaya devam olunamayacağını, buna karşın 28/11/2019 tarihinde yapılan duruşmada bir önceki celsede verilen ara karardan rücu etmeden 15/01/2020 tarihinde fethi kabir işlemi yapılmasına karar verildiğini, davacı tarafın duruşmadan bir gün önce yeni bir dilekçe ve üç ayrı mütalaa sunduğunu ve fethi kabirin yapılmasının aciliyet arz ettiğini savunduğunu, sunulan dilekçe ve mütalaaların kendilerine tebliğ edilmediğini ve savunma haklarının ihlal edildiğini, ........ örneklerinin alınmasında herhangi bir aciliyetin bulunmadığını ileri sürerek HMK ilgili hükümleri uyarınca davaya bakan hakim.........reddettiklerini beyan etmiştir.
Reddi istenilen hakim, reddi hakim talebinin reddine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.
Hakimin reddi talebini inceleyen merci tarafından ise HMK’nın 36. maddesindeki koşulların bulunmadığı gerekçesiyle reddi hakim talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiş..... Hukuk Dairesi 11.02.2020 tarih 208-352 sayılı karar ile red dilekçesinde hakimin tarafsızlığını yitirdiğine ilişkin ileri sürülen sebepler hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilemeyeceği gibi, dilekçede belirtilen sair hususlar işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı gerekçesiyle hakimin reddi talebinin reddine ilişkin merci kararının usul ve kanuna uygun olduğu
anlaşıldığından istinaf başvuru talebinin reddine kesin olmak üzere karar verilmiş, bu kez davalılar vekili tarafından karar temyiz etmekle .......Hukuk Dairesi 19.02.2020 tarihli ek karar ile reddi hakim talebini inceleyen merci kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen kararların HMK 43/2.maddesi gereğince kesin olmak üzere verileceğini belirterek temyiz dilekçesinin reddine karar vermiş, davalılar vekili tarafından verilen bu karar temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, HMK"nın 43/2 ve 362. maddeleri uyarınca hakimin reddine ilişkin merci kararları hakkında bölge adliye mahkemelerince verilen kararların kesin nitelikte olduğuna, temyizi kabil bulunmadığına göre davalılar vekilinin TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE 24/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.