Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6613 Esas 2019/782 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6613
Karar No: 2019/782
Karar Tarihi: 23.01.2019

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6613 Esas 2019/782 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2011 ve 2012 yıllarına ait vergi defterlerini tebliğ tarihine rağmen ibraz etmemesi nedeniyle Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın defterleri muhasebecisi ile birlikte iş yerinde çıkan yangında yandığını iddia etmesine rağmen, bilirkişi raporunda sadece 2011 yılına ait defterin yangında yandığı, 2012 yılına ait defterlerin istendiği ancak sanığın ibraz etmediği belirtilmiştir. Sanık, sübut bulan suç nedeniyle uzun süreli hapis cezası almış ancak hak yoksunlukları konusunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Temyize konu diğer nedenlerin yerinde olmadığı ancak yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın Kanun'a aykırı olduğu belirtilerek düzeltilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 1. fıkrası (c) bendi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 324/4. maddesi
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesi

11. Ceza Dairesi 2016/6613 E. , 2019/782 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında, 2011 ve 2012 takvim yıllarına ait defter ve belgelerini 12.09.2012 tarihli tebliğe rağmen ibraz etmediği iddiası ile açılan davada; sanığın, defter ve belgelerinin muhasebecisi .... "de olduğunu, onun iş yerinde çıkan yangında yandığı için ibraz edemediğini savunduğu; .... Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 26.10.211 tarihli bilirkişi raporunda, muhasebeci.... in iş yerinde 30.09.2011 tarihinde yangın çıktığı ve yanan evraklar arasında sanık ..."in 2011 yılına ait işletme defterinin de olduğu belirtilmiş ise de, sanıktan 2012 takvim yılına ait defter ve belgelerin de istendiği, yangın tarihinde henüz bu defter ve belgelerin tarih itibarıyla düzenlenmesinin mümkün olmadığı; sanığın 2012 yılına ait defter ve belgelerini mücbir bir sebep teşkil edecek gerekçe de göstermeden ibraz etmediği ve atılı suçun sübut bulduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının, alt soy bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK"nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kalması nedeniyle hazine yerine sanığa yükletilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “CMK"nin 324 ve 325 maddeleri gereğince sanığa yüklenmesine” ibaresi çıkarılarak, yerine “hüküm tarihi itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan -20,00 TL"den- az olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi gereğince hazineye yükletilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.