4. Hukuk Dairesi 2018/4625 E. , 2019/1426 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 15/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esasa yönelik, davalılar vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Davacı vekili olay tarihinde davalılardan ..."nin maliki olduğu aracın diğer davalı ..."nin kullanımında iken gerçekleşen ...... kazasında, davacıların murisi olan ......"un vefat ettiğini, ölümlü ...... kazası nedeniyle yapılan ceza yargılamasında davalı sürücü ..."nin kazada asli ve tam kusurlu olduğunun sabit olduğunu, ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/541 esas, 2011/571 karar ile kesinleşen maddi tazminat davasında yapılan bilirkişi incelemesinde davacıların dava konusu olay nedeniyle talep edebilecekleri toplam maddi tazminat miktarının belirlendiğini, anılan mahkemenin ilamında davacıların fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettikleri tazminat tutarında tazminata hükmedildiğini, işbu davada ise bilirkişi raporuna göre bakiye miktarı talep ettiklerini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Olay tarihi olan 03/11/2009’da yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60/1. maddesi uyarınca "haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinin, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede" zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak aynı düzenleme uyarınca, haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylemden doğmuş ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüş ise haksız fiil sorumluluğunda da uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır (BK 60/2).
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının eyleminin olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 85/1. maddesinde düzenlenen taksirle ölüme sebebiyet verme suçunu oluşturduğu anlaşılmakta olup, uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Kanun"un 66/d maddesi uyarınca beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğundan onbeş yıldır. Eldeki dava 15/06/2015 günü açıldığına göre, ceza zamanaşımı süresi geçmeden açıldığı kabul edilmelidir.
Şu halde, açıklanan yönler gözetilerek, dava konusu olay tarihi 31/11/2009 olup dava 15/06/2015 tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresi dolmadığından davalılarının zamanaşımı savunmasının reddiyle işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılarının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.