13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19650 Karar No: 2018/3057 Karar Tarihi: 14.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/19650 Esas 2018/3057 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/19650 E. , 2018/3057 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı ile avukatlık ücret sözleşmesi imzaladıklarını, avukatın ilkokul mezunu olmarından faydalanarak kendilerini yanıltığını, deneyimsizlik ve tecrübesizliklerinden yararlanarak müzayakaya düşürdüğünü, sözleşmede kararın kesinleştiği tarihteki taşınmazın rayiç değerin %25"i oranın avukatlık ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak taşınmazın değerinin 1.750.000 TL"den az olamayacağının da sözleşmede yazdığını, sözleşmeyi okumadan imzaladıklarını, taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan en düşük değerinin fahiş nitelikte olduğunu, keşfen belirlenen değerin de bu değerin çok altında olduğunu, sözleşmenin bir örneğinin de kendilerine verilmediğini ileri sürerek 30.09.2009 tarihli sözleşmenin 6098 sayılı Borçlar kanunun 28,-30 ve 31. maddeleri gereği iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, gabin yönünden hak düşürücü sürenin dolduğu, hile ve ikrah yönünden ise davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir 1-Davacılardan ... 01.02.2018 tarihli dilekçe ile kendi adına olan kısım yönünden davadan feragat etmiştir. Davacının davadan feragatine ilişkin beyanının, HMK’nın 307. ve 311. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nın 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan davacılardan ..."in davadan feragatine ilişkin hüküm verme yetkisi hükmü veren mahkemeye ait olduğundan yerel mahkeme kararının bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.