Esas No: 2018/2430
Karar No: 2022/2538
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2430 Esas 2022/2538 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2018/2430 E. , 2022/2538 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : I- 01/09/2010 tarihli eylemi ile ilgili olarak;
2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
II- 01/07/2011 tarihli eylemi ile ilgili olarak;
2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 43/1, 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
III- 03/08/2011 tarihli eylemi ile ilgili olarak;
2863 sayılı Yasanın 65/1, TCK'nın 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde, Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulmayacağının düzenlendiği, anılan düzenlemeye aykırı olarak, izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulmasının ise, aynı Kanunun 65. maddesi ile yaptırım altına alındığı, buna karşılık, 3194 sayılı İmar Kanununa 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddede, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla yapı kayıt belgesi verilebileceği hükme bağlanmış olup, 2863 sayılı Kanuna tezahürü bulunmayan bahse konu düzenlemenin, anılan Kanunun 65. maddesinde tanımlanan inşai ve fiziki müdahale suçlarının unsurlarını etkilemeyeceği, zira, yapı kayıt belgesi verilmesinin, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmasını sağlamakla birlikte, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında, kültür varlıkları yönünden koruma bölge kurullarından, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları yönünden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden izin alınmaksızın gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahaleleri hukuka uygun hale getirmeyeceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19/05/1998 tarih ve 3148 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan Çamlıhemşin ilçesi, Hazindak Yaylası mevkiinde, 01/09/2010 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile tespit edildiği şekilde 12 x 13 metre ebatlarında inşaat temeli atıldığı, temele, mevcut yoldan 30 metre kadar yeni bir yol açıldığı ve temelin etrafındaki 20 x 25 metrelik bir alanda tahribat yapıldığı, 01/07/2011 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile de, aynı yerde 11 x 11 metre çapında, 6 metre yüksekliğinde kaçak yapı inşa edildiği, yapının teras katının inşaatına yeni başlandığının belirlendiği, 03/08/2011 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile de, Hazindak Yaylasında daha önceden adli işlem başlatılmış olmasına rağmen inşaata devam edilerek, bu yapının tamamlanmış olduğunun, üç normal kat ve bir çatı katından ibaret inşaatın 11 x 11 metre çapında, 6 metre yüksekliğinde olduğunun belirlendiği, yine 03/08/2011 tarihli diğer olay yeri tespit tutanağı ile de aynı yerde, ormanlık araziye, 1 km uzunluğunda, 1.5 - 2 metre arası genişliğinde patika yol açıldığının tespit edildiği, sanığın üç farklı eyleminin bulunduğu, birincisinin, 01/09/2010 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile belirlendiği, ikincisinin, 01/07/2011 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile başlangıç aşamasında belirlenip, 03/08/2011 tarihli ikinci tutanak ile tamamlandığının saptandığı, üçüncüsünün ise, 03/08/2011 tarihli olay yeri tespit tutanağı ile orman arazisi içerisinde gerçekleştirildiğinin belirlendiği, bölgenin tesciline dair kurul kararının 14/10/1998 tarihli hoparlör ilan zabıt varakasına göre mahallinde ilan edilerek mutat vasıtalarla halka duyurulduğu gibi, tutanaklara rağmen eylemine devam eden sanığın inşai müdahalede bulunduğu yerin sit alanı olduğunu bildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, gerekçe kısmında hükmolunan hapis cezaları yönünden cezanın ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması;
2- 03/08/2011 tarihli tutanak ile tespit edilen patika yol açılması eylemi ile ilgili olarak; sanık müdafinin patika yolun sanık tarafından açılmadığının belirtilmesi, dosya kapsamında patika yolun daha önceden olduğu yönündeki beyanlar ve belgeler karşısında, mahallinde önceki bilirkişilerden farklı kadastro ve inşaat bilirkişisi refakatinde yeniden keşif icrası ile, eski tarihli hava fotoğrafları ve kadastro paftası çakıştırılıp, keşif mahallinde tanık dinlenerek suça konu patika yolun sanık tarafından açılıp açılmadığının, açılma tarihinin, daha önceden olduğu iddia edilen patika yolun suça konu patika yol ile aynı olup olmadığı hususlarının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.