23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6738 Karar No: 2019/4723 Karar Tarihi: 13.11.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6738 Esas 2019/4723 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/6738 E. , 2019/4723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kooperatifin 80 no.lu ortağı olan davalının, genel kurul kararları doğrultusunda ödenmesi gereken parasal ödemeleri yapmaması nedeniyle, aleyhine istanbul 23.İcra Müdürlüğü"nün 2015/814 E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine geçilmiş olduğunu , ancak takibe kötü niyetle haksız olarak itiraz etmiş olduğunu ve bu nedenle icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, likit bir alacağa kötü niyetle ve haksız olarak itiraz eden davalının asıl alacağın %20 den az olmamak üzere ve haklı bir ölçüde inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının ortaklıktan çıkma serbestisi kapsamında 15.12.2011 tarihinde borçsuz bir şekilde istifa ettiğini , istifa ettikten sonra kendinden hiçbir şekilde aidat talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsmanına göre; davalı kooperatifin defter ve kayıtlarınında incelenmesi suretiyle, mali müşavir bilirkişiden ve kooperatif hukuku konusunda uzman bilirkişiden ise raporlar alındığı bu raporlara göre davacı kooperatif"in davalıdan 12.160,00TL ana para ile 1.320,26TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.462,26TL alacaklı olduğu, takibin bu rakam üzerinden devamının gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava kooperatif alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Kooperatif üyesi, kooperatiften edindiği taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumludur. Ancak satış sonrası genel gider aidatlarından taşınmazı alan kişi sorumlu olacaktır. Somut olayda kooperatif talebinin hangi aidatlara ilişkin olduğu hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi HMK 280. ve 281. maddeleri uyarınca usulüne uygun alınmayan bilirkişi raporunda da herhangi bir açıklama yoktur. HMK 281/2’de düzenlenen ‘Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.’ fıkrası uyarınca bilirkişiden davacının talep ettiği aidatların inşaat maliyeti ve genel gider olarak ayrılıp denetime ve usulüne uygun rapor alınarak yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.