Esas No: 2021/2403
Karar No: 2022/2539
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/2403 Esas 2022/2539 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Seferihisar ilçesinde bir kişi, imar kirliliğine sebep olduğu iddiasıyla 2863 sayılı kanuna aykırılık suçundan yargılanmıştır. Sanık, bu suçtan beraat etmiştir. Ancak aynı davada imar kirliliğine neden olmak suçlamasıyla yargılanan sanığın hükmü, suça ilişkin zamanaşımı nedeniyle bozulmuş ve kamu davası düşmüştür. Mahkeme, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükmü temyiz istemini reddetmiş ve imar kirliliğine neden olmak suçundan sanığın hükmünü bozmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: CMK’nın 223/2-b, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 310., 317., 321., 322. maddeleri, 2863 sayılı Kanun, TCK’nın 184/1., 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4., 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, imar kirliliğine neden olmak
Hüküm : CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekili tarafından, imar kirliliğine neden olmak suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm ise müşteki ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Müşteki Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu yönünden temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemenin 07/01/2016 tarihli 4 nolu ara kararı üzerine İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne, iddianame eklenerek gönderilen 08/01/2016 tarihli yazı ile, davaya katılma talepleri olup olmadığının, kurumlarının zarara uğrayıp uğramadığının duruşma gününden önce bildirilmesinin istendiği, sözü edilen yazı üzerine suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sanık hakkındaki davadan haberdar olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, şikayetçi kurumun geçerli bir mazereti olmadan duruşmaya katılmadığı ve katılan sıfatını almadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. ve 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Müşteki ... vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu yönünden temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; müşteki Seferihisar Belediye Başkanlığının 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılamaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla müşteki ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
3- Müşteki ... vekilinin imar kirliliğine neden olmak suçu yönünden temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu istemi reddedilen müşteki ... vekilinin CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi reddedilen sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, imar kirliliğine neden olmak suçundan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü vekili aracılığıyla temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müşteki kurumun CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında Seferihisar ilçesi Atatürk Mahallesi Doğanbey Karacağaç mevkiinde, tapunun 114 ada 2 parsel 18 nolu bağımsız bölümünde, adına kayıtlı mevcut ruhsatlı binanın altına imar ruhsat ve eklerine aykırı olarak 5,00x8,00 metre ebadında bodrum kat kaçak ilave inşaat yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; mahallinde icra edilen keşif neticesinde inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 12/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda, pencere doğramalarında imal tarihinin mevcut olmadığı tespit edilmiş ise de, 2007 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çekilen fotoğrafta suça konu bodrum katının kullanıma dahil edilmiş halde görünüyor olduğunun belirtildiği ve raporda bulunan fotoğrafta suça konu bodrum katının yer aldığı dikkate alınarak suç tarihinin 2007 yılı olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, TCK’nın 184/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2007 yılından itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının inceleme tarihinden önce gerçekleştiği ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.