17. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/12939 Karar No: 2014/3343
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/12939 Esas 2014/3343 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2012/12939 E. , 2014/3343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili asıl ve birleşen davada, davalı borçlular ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazları davalı diğer davalılar satışlarına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu ve davalıların birbirleri ile olan akrabalık ilişkileri ve iş ilişkileri dolayısıyla borçluların içinde bulunduğu durumu diğer davalıların bilebilecek durumda oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan satışlarda edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİK"nın 278/III-2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişiler tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişilerin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine, ayrıca davalı borçlular ile 3. kişiler arasındaki gerek akrabalık ve gerekse iş ilişleri dolayısıyla 3.kişiler tarafından borçluların alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket edildiğinin bilinebilecek olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/I) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava doğru olarak nitelendirilmiş ve neticelendirilmiş ise de hüküm fıkrasında BK 18 kapsamında da hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının A) 1/son cümlesi ile B) 1/son cümlesinde yer alan “ve yine BK’nun 18.maddesi” ibarelerinin hüküm fıkrasında çıkarılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 10/03/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.