Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, trafik sigortası bulunmayan davalının maliki olduğu motosikletin karıştığı 23/04/2009 tarihli kazada karşı motosiklet sürücüsü N.. T.."nın vefat etmesi nedeniyle hak sahiplerine 17.700,00 TL tazminat ödendiğini, davalının maliki olduğu motosikletin sürücüsünün kusurlu olduğu, ödemenin rücuen tahsili için başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı, kazaya karışan motosikleti 1992 yılında H.. B.. isimli şahsa haricen sattığını, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalının maliki olduğu araç sürücüsünün 3/8 (%37.5) oranında, karşı araç sürücüsü müteveffa N.. T.."nın 5/8 (%62.5) oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle itirazın 6.637,50 TL anapara yönünden iptaline karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi gereğince, noterlerce yapılmayan her çeşit araç satış ve devirlerinin geçersiz bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Dava, G.. H.."nın 3. kişinin vefatı nedeniyle ödediği destek tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı G.. H.., 3. kişilere ödediği tazminatı değil, ödemesi gereken gerçek zararı kusuru oranında davalıdan talep edebilir. Davacı, bir aktüerya bilirkişiye rapor tanzim ettirerek bu rapora göre destek tazminatı ödemiştir. Mahkemece tazminata ilişkin alınan bilirkişi raporunda ise davacının yaptığı ödemenin gerçek zarar olup olmadığı belirlenmeden ödeme miktarı esas alınarak davalıdan tahsiline yönelik hüküm kurulması isabetli değildir. Mahkemece, aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak vefat eden Nizamettin’in mirasçılarının gerçek zararı Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre PMF tablosu kullanılmak suretiyle tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanılarak verilen hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 353,41 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.