12. Hukuk Dairesi 2016/1514 E. , 2016/11085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz istemi, vekalet ücretine ilişkindir.
İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.980,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
Temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı ... tarafından 4857 Sayılı İş Kanun"un 102/a maddesi gereğince verilen idari para cezası nedeniyle genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, sair şikayetlerinin yanında idari para cezasının 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilebileceğini, idari para cezası alacaklısının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğunu bu nedenle takip alacaklısının takip yapma hakkı bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; İş Kurumu Müdürlüğünce 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 102/a maddesi gereğince verilen idari para cezalarının 6187 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsilin mümkün olmadığı ve bu konuda genel esaslar çerçevesinde ilamsız icra takibi yapılması gerektiği 4857 Sayılı Yasanın 108. maddesinde açıkça belirtildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu"nun 108. maddesinde; "Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 ve 106. maddelerdeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101. ve 106. maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından; birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106. maddeye göre verilecek idari para cezası için, 4904 Sayılı Kanunun 20. maddesinin (h) bendindeki tutar esas alınır” hükmü yer almaktadır.
Anılan düzenlemeye ilişkin kanun gerekçesinde; 5728 Sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacı İle Çeşitli Kanunlarda Ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4857 Sayılı Kanunun 108.maddesinin tahsil usulünün de belirlendiği ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldığından, bu maddeye istinaden kesilen idari para cezalarının tahsili usulünün belirlenmesine ihtiyaç duyulduğu; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci
maddesinin 4 üncü fıkrasında, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezalarının, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunacağının hüküm altına alındığı; Türkiye İş Kurumunun 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna tabi olmadığı ve bu kanuna göre takip ve tahsil yetkisi bulunmadığı, 4857 Sayılı Yasanın 30. maddesine aykırı davranan işverenler hakkında aynı Yasanın 101. maddesine göre kesilen idari para cezalarının tahsilinde hukuki sorunun ortadan kaldırılması için ... tarafından kesilen idari para cezalarının genel esaslara göre tahsil edileceğine ilişkin yasal değişiklik yapılması gerektiği belirtilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 108.maddesine göre, aynı Yasanın 101 ve 106.maddeleri kapsamındaki idari para cezaları hariç diğer para cezalarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verileceği belirtilmiştir. 02/11/2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 665 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlükleri lağvedilerek, illerde bulunan İş Kur İl Müdürlüklerinin ismi Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olarak değiştirildiğinden bakanlık bölge müdürlükleri tarafından yürütülen iş ve işlemler de dahil bakanlığın mevzuattan kaynaklanan ve taşrada yürütülmesi gereken görevlerini artık bu il müdürlükleri yürütecektir. Dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanununda öngörülen para cezalarının tümü Türkiye İş Kurumu ilgili müdürlüklerince verilecek ve madde gerekçesinde belirtildiği üzere Türkiye İş Kurumu 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna tabi olmadığından ve bu kanuna göre takip ve tahsil yetkisi bulunmadığından verilen idari para cezaları genel esaslara göre tahsil edilecektir.
Somut olayda, 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 102/a maddesine aykırılık nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Denizli Böle Müdürlüğü tarafından 11.09.2013 tarihinde borçlu hakkında idari para cezası uygulanmış ve aynı Yasanın 108. maddesi gereğince de para cezasının genel esaslara göre tahsili için ... tarafından genel haciz yoluyla icra takibi yapılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında verilen idari para cezalarının 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre tahsili mümkün olmadığından alacaklı kurumun genel esaslar çerçevesinde genel haciz yoluyla icra takibi yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur.
O halde mahkemece, istemin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.