3. Hukuk Dairesi 2020/5125 E. , 2020/7957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl davası ile ...,... mahallesi, 1162 ada 1 parsel sayılı taşınmazda inşa edilmekte olan villalardan bir tanesini davalı ...’in mirasbırakanı olan müteahhit ... ’ten, iki tanesini ise davalı ...’dan satış suretiyle temlik aldığını, villaların satışı sırasında arsa sahibi olan davalı ...’ın da hazır bulunduğunu, ancak bir süre sonra inşaat çalışmalarının yavaşladığını ve akabinde arsa sahibi davalı ...’ın kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile sonradan hak iktisap eden kişilere ait tapuların iptali istemi ile açtığı davanın kabul edilmesi nedeniyle maliki bulunduğu üç adet villanın tapularının iptal edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 23/01/2001 tarihinde ek dava olarak açtığı birleşen davada talebini 20.000 TL daha artırdığını ifade ederek toplam 25.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş olup 31/10/2007 havale tarihli dilekçesi ile de davasını ıslah ederek talebini 46.947 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, daha önce iki sefer usuli nedenlerle verilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının asıl davasının davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile 26.947,00 TL maddi tazminatın davalılardan ... ve ..."dan, (..."ın 11.298,00 TL"den sorumlu olmak kaydıyla) 5.000,00 TL"nin 22/05/2000 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen (..."ın 11.298,00 TL"den sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, davalılar ..., ... hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın davalılar ... ve ... yönünden kabulüne 20.000,00 TL"nin 23/01/2001 tarihinden itibaren yasal faiz
uygulanmak suretiyle davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar ..., ... hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan davalı ...’ın aşağıdaki bent dışındaki temyiz isteklerinin reddi gerekir.
2-Davalı ... yönünden;dosya incelendiğinde mahkemece bozma sonrasında birleşen dosya yönünden 23/12/2013 tarihli duruşma zaptının 3 numaralı ara kararı ile davalı ... vekiline beyanlarını gelecek celseden 5 gün öncesine kadar dosyaya bildirilmesi için süre verildiği, bir sonraki celsenin 24/02/2014 tarihi olduğu ve davalı ... vekili tarafından da 17/02/2014 tarihinde mahkemece verilen süre içerisinde beyanlarının ve delillerinin sunulmasına rağmen süresinde olmadığı gerekçesi ile dilekçesinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK"nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı). Hal böyle olunca; davalı ... vekilinin mahkemece belirlenen süre içerisinde verilen dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek bildirilen delilleri toplanarak karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davalı ... yönünden; davacı 22/05/2000 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu üç villadan birisini müteahhit ...’ten iki tanesini de arsa sahibi ...’ın davalı ...’a satışı sonrasında ...’dan satın aldığını, müteahhit ile arsa sahibi arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile feshi ile almış olduğu villaların tapusunun da iptaline karar verilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş davalı ... ise,taşınmazların hiç birisinin davacıya kendisi tarafından satılmadığını, davacının 1 ve 7 nolu bağımsız bölümleri davalı ..."dan, 6 nolu bağımsız bölümü ise ... "dan satın aldığını, zaten dava konusu villaların müteahhit ...ile yapılan 1989 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide bırakıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile üç villanın dava tarihi itibariyle bitmiş değeri 46.947 TL olarak hesap edilmiş olup asıl ve birleşen dava ile arsa sahibi ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve hükümde ... iki villa bedelinden sorumlu tutulmuştur. Bozma öncesinde verilen karar ile müteahhit ...’nin satışı söz konusu olmadığından mirasçıları ...ve... yönünden davanın reddine karar verilmiş olup verilen karar için davacının temyizi olmadığından müteahhit mirasçıları yönünden karar kesinleşmiştir. Dosya arasında bulunan dava konusu villalara ait satış senetleri incelendiğinde; 1 ve 7 nolu villaların arsa sahibi ...’a vekaleten ... (müteahhit ... ’nin oğlu) tarafından 5/12/1989 da ...’ya, 15/11/1993 de davalı ...’a,
16/11/1993 de davacıya satışının yapıldığı, 6 nolu villanın ise ... tarafından 4/8/1989 da ... a, 24/10/1989 da ..., 2/2/1990 da ...’ya ,6/11/1992 de ...’ya vekaleten ... tarafından davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. O halde davacı 1 ve 7 nolu villa için taleplerini ancak kendi akidi olduğu davalı ...’a ve 6 nolu villa için dava dışı...’ya karşı ileri sürebilir. Açıklanan gerekçelerle davanın davalı ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.