Esas No: 2020/11942
Karar No: 2022/2548
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11942 Esas 2022/2548 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, uyuşturucu ticareti suçundan tutuklandı ancak beraat etti. Tutuklu kaldığı süre için tazminat talebinde bulundu. Yerel mahkeme davacı lehine 1.244,22 TL maddi, 1.250,00 TL manevi tazminata karar verdi. Ancak temyiz mahkemesi kararı bozdu. Maddi tazminat tutarı yükseltildi ve manevi tazminat miktarının daha makul bir şekilde belirlenmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme kararında, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi dikkate alınarak davacının talebinin yasal olduğu vurgulandı. Kanun maddesi gereği, tutukluluk süresince tutuklu kalan kişi, haksız tutuklama ya da hüküm giymeme durumunda tazminat talep edebilir. Mahkeme kararı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULDU.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle; 1.244,22 TL maddi, 1.250,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/217 Esas-2016/6 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 29.05.2015–07.07.2015 tarihleri arasında 39 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.01.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 15.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.244,22 TL maddi, 1.250,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin dava şartlarının oluşmadığına, davacının zararını ispat edemediğine, tazminat hakkı talep hakkı olmadığına, reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "1236,22" TL yerine, bu miktarın üstünde kalacak şekilde "1.244,22" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.