22. Hukuk Dairesi 2014/7233 E. , 2015/18107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar, aynı işverene karşı ayrı ayrı açtıkları davalarda bir kısım işçilik alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece, davacılar tarafından ayrı ayrı açılan davaların birleştirilmesi ve davalı işverenin aynı olması sebebi ile birlikte görülerek sonuca bağlanması usul hukuku ilkelerine uygun düşmemektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 166. maddesine göre aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Aynı Kanun"un 167. maddesine göre ise mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder.
Dava arkadaşlığı, zorunlu ve ihtiyari dava arkadaşlığı olmak üzere iki tür olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da düzenlenmiş bulunmaktadır.
Kanun’un 59. maddesine göre, “Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır.
Yine Kanun’un 57. maddesine göre, “Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri ya da davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hallerinde ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olabilir.
Birden fazla kimsenin dava arkadaşlığı koşulları bulunmaksızın birlikte dava açabilmeleri ya da kendilerine karşı dava açılabilmesi usul hükümlerine göre mümkün değildir.
Mahkemece aynı işverene karşı ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek yargılama yapılmışsa da, dava konusu işçi alacakları bakımından davacıların hizmet sürelerinin ve çalışma bölümlerinin farklılığı dikkate alındığında bu tür davalarda birden fazla işçinin açtığı dava dosyalarının birleştirilerek, birlikte yargılama yapılıp, hüküm kurulması doğru değildir. Zira dava konusu alacaklar işçinin hizmet süresi ve çalışma şekline göre ayrı ayrı belirlenmekte ve her işçinin durumuna uygun olarak hüküm kurulmaktadır.
Somut olayda davacıların her biri işverenle aralarındaki farklı iş sözleşmelerine göre davalı nezdinde çalışmışlardır. Her birinin talepleri de gerek sebepler ve sonuçları gerekse diğer yönleri itibariyle bir diğerinden bağımsız niteliktedir. Bu itibarla dava arkadaşlığı koşulları bulunmamasına rağmen davacı işçilerin davalarının birlikte görülmesi hatalı olup, davaların tefrikine karar verilerek ayrı ayrı yapılacak yargılama sonucuna göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.