Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili müvekkillerinden H.. T.. ve E.. T..’un yolcu olarak bulundukları, İ.. T..’un sevk ve idaresindeki aracın davalılardan İçişleri Bakanlığı’nın maliki, B.. B..’ın sevk ve idaresindeki askeri aracın kırmızı ışık ihlali yaparak çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin yaralandığını belirterek, kazada yaralanan her müvekkili için 3.000,00’er TL’den toplam 9.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı B.. B.., kusur, tazminat ve faize itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı İçişleri Bakanlığı vekili, kusurları olmadığını ileri sürüp, tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davacıların tazminat isteminin idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı ve davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği bildirilerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacıların içinde bulunduğu araca davalılardan İçişleri Bakanlığına ait askeri aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralanmaları nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesi hükmü “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il Özel İdareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” ve 110.maddesi hükmü (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.) “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalı İçişleri Bakanlığına ait aracın verdiği zararın tazmini isteği ile açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden, mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.