22. Hukuk Dairesi 2017/27657 E. , 2020/3627 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
İHBAR
OLUNANLAR : 1- NEHİR 1 GÜVENLİK HİZ. LTD. ŞTİ.
2- ULUS GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD.ŞTİ.
3- BEYZA GRUP ÖZEL GÜVENLİK LTD.ŞTİ.
4- BATI KARADENİZ ÖZEL GÜVENLİK HİZ.LTD.ŞTİ.
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı asıl işveren ..."nin Çatalağzı Termik Santrali işyerinde alt işverenler nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken 2014 yılında ... "nin özelleştirilmesi sonucunda sözleşmesinin feshedildiğini, davacının iş sözleşmesi haksız ve sebepsiz olarak feshedilmesine karşın kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarını ve yıllık izin alacağını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı Temyizi Yönünden;
Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin davacının yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresince 6 yıllık dönemde sadece 20 gün izin kullandığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 6 yıllık çalışma süresi boyunca sadece 20 gün izin kullanması hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı Temyizi Yönünden;
İş sözleşmesi devam derken davacıya ödendiği belirtilen 2.407,41-TL kıdem tazminatı ödemesinin mahsup edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Dosya arasında davacının imzasına havi "ibraname" başlıklı belge bulunmaktadır. Anılan bu belgede; "davacının 05.03.2008-04.03.2010 tarihleri arasında Ulus Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şirketi nde çalıştığı, 2.407,41-TL kıdem tazminatını ilgili firmadan aldığı, hiçbir alacağı kalmadığı ve şirketin ihra edildiği" belirtilmektedir. Dosya içinde mevcut banka kaydından. 09.03.2010 tarihinde 2.407,41-TL"lik kıdem tazminatının davacının Şekcrbank hesabına ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili müvekkiline boş dekontlar imzalatıldığını iddia etmiş, dinlenen davacı tanıkları da 2010 yılında Ulus Güvenlik Şirketi"nin işçilere bankada boş dekonta imza attırdıklarını, kıdem tazminatı olarak yatan bu parayı almadıklarını beyan etmişlerdir. Mahkemece, 04.03.2010 tarihli ibranamenin değerlendirilmesi sonucunda makbuz hükmünde olduğu kabul görmüştür. Ancak Dairemiz incelemesinden geçen emsal 2017/27170 esas sayılı dosya davacısına yapıldığı iddia edilen 16.07.2014 tarihli ödemenin dikkate alınmadığı ve kararın davalı temyizi üzerine onandığı anlaşılmıştır. 2017/27324-27435 esas sayılı dosyalar davacılarına yapıldığı iddia edilen 08-09.03.2010 tarihli 2.407,01 TL ödemenin dikkate alınmadığı ve kararın davalı temyizi üzerine sadece yıllık izin alacağı yönünden bozulduğu anlaşılmıştır. Emsal dosyalar ve davacı tanık beyanları dikkate alındığınında söz konusu miktar mahsup edilmeksizin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.