Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10141
Karar No: 2020/7952
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10141 Esas 2020/7952 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10141 E.  ,  2020/7952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen muarazanın giderilmesi ve itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı kurumun 16/04/2008 tarihli yazısı ile fatura edilen küpürlerin sahte olduğu gerekçesiyle 2007 yılı protokolünün 6.3.24. maddesi uyarınca 3 yıl süre ile sözleşme yapılmayacağı ve hakkında cezai işlem uygulanacağına ilişkin bildirimde bulunulduğunu ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin haksız feshine ilişkin işlemin ferileri ve varsa cezai şartları ile birlikte kaldırılmasına ve muarazanın men"ine karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada ise; eczacı ... tarafından Kurum sigortalıların reçetelerinde birden fazla usulsüzlük yapıldığının tespit edildiğini, protokolde yer alan her usulsüzlük için eczacı hakkında ayrı ayrı cezai şart uygulandığını, davalının cezai şart, reçete bedeli ve ana paraya işleyen kanuni faizi ödemediğini, bu nedenle başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazmiatına mahkum edilmesini istemiştir.

    Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı/birleşen davada davacı vekili tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarihli ve 2016/12936 Esas -2019/9231 Karar sayılı kararıyla; kısa kararın verildiği duruşma tutanağında "davanın esas ve birleşen dosya yönünden kabulüne" şeklinde hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair hükmün kurulması usul ve aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma kararına uyan mahkemece; davacı/karşı davalının Şanlıurfa"da ...Eczanesini işlettiği asıl davanın davalı kurumun gönderdiği 16/04/2008 tarihli yazı ile sözleşmenin 3 yıl süreyle feshedilmesi işleminin iptaline ilişkin olduğu, birleşen davanın ise davalı karşı davacının 2006, 2007 yıllarında sahte kupür kullanmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumunu zarara uğrattığından bahisle aleyhine başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptaline ilişkin olduğu, sözleşmenin feshine neden olan işlem hakkında davacı eczacı aleyhine Siverek Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada üzerine atılı bulunan müsnet suçtan
    beraatine karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinde onanmak suretiyle kesinleştiği, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin davacı tarafından gerçekleştirildiği hususu ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davada ise davalı karşı davacının itirazında haklı olduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı/birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davanın konusu, davalı kurumun 16/04/2008 tarihli yazısıdır. Davaya konu bu yazıda; davacıya ait olan eczanede 2007 yılının temmuz ayında 278, ağustos ayında 603 adet olmak üzere toplam 881 adet sahte ilaç fiyat küpürünün kuruma fatura edildiği gerekçesiyle, 2007 yılı Protokolünün 6.3.24. maddesi uyarınca sözleşmesinin feshedileceği, 3 yıl süre ile sözleşme yapılmayacağı ve eczane hakkında cezai işlem uygulanacağının bildirildiği görülmüştür.
    Davacı asıl dava ile sözleşmenin haksız feshine ilişkin 16/04/2008 tarihli işlemin ferileri ve varsa cezai şartları ile birlikte kaldırılmasına ve bu şekilde muarazanın men"ine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı kurumdan davaya konu yazıya ilişkin teftiş raporu ve ekleri istenilmiş, davalı kurumun 28/04/2015 tarihli cevabı yazısı ile, davaya konu yazıya ilişkin teftiş raporunun bulunmadığı, teftiş raporuna göre yazının hazırlanmadığı, kurum eczacılarının raporuna göre işlemin tesis edildiği belirtilmiştir.
    Birleşen davanın konusunun ise; davalının mesul müdürü olduğu ...Eczanesi tarafından davalı kuruma fatura edilen reçetelerde birden fazla usulsüzlük yapıldığına ilişkin davalı kurum Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca hazırlanan 11/09/2012 tarihli raporu ile tespit edilen kurum zararı, cezai şart bedeli ve bunlara işlemiş faiz üzerinden davalı eczacı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı olduğu anlaşılmıştır.
    Söz konusu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 11/09/2012 tarihli raporu ile; davacı/birleşen dosya davalısının mesul müdürü olduğu ...Eczanesince 1.247 adet reçete ve ekindeki 10.654 adet sahte küpürün kuruma fatura edilmek suretiyle kurumun küpür bazında toplam 89.192,58 TL , reçete bazında ise 175.539,60 TL zarara uğratıldığı, ayrıca 30 sigortalı adına toplam 74 adet reçeteyi sigortalıların gıyabında ve bilgileri dışında sahte olarak düzenleyerek kurumun 8.081,94 TL zarara uğratıldığı, Dr. ... "in sahte kaşesini yaptırılıp imzası ile el yazısı taklit edilerek 31 sigortalı adına 31 adet sahte reçete düzenlenip kurumun 3.427,59 TL zarara uğratıldığının tespit edildiği görülmüştür.
    Mahkemenin hükme esas aldığı Siverek Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/36 Esas sayılı ceza dosyasında ise; 2006-2007 yıllarında davacı/birleşen dosya davalısı ..."ın mesul müdürü olduğu ...Eczanesinin kuruma teslim ettiği reçetelerden ... ilaç firmasına ait 508, ... İlaç firmasına ait 1, ... Holding ilaç firmasına ait 35, ... ilaç firmasına ait 323, ... İlaç firmasına ait 10, ... ilaç firmasına ait 76, ... ilaç firmasına ait 3, ... İlaç firmasına ait 5, ... ilaç firmasına ait 32, ... ilaç firmasına ait 769, ... ilaç firmasına ait 15 adet ilaç küpürünün sahte olduğunun tespit edildiği, 24.09.2008 tarihi itibariyle kurum zararının 105.725,72 TL olduğu belirtilerek; ... hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen13/03/2012 tarihli kararla; sanık ... üzerine atılı bulunan suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın bu suçları işlediği hususunun sabit olmadığı gerekçesiyle sanığın üzerine atılı bulunan müsnet suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verildiği, kararın şikayetçi kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtayca katılan sıfatını almadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında; mahkemece, asıl ve birleşen davanın konusunu oluşturan sahte ilaç küpürleri ile ceza davasına konu olan sahte ilaç küpürlerinin aynı küpürler olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit yapılmadığı gibi davacı/birleşen davada davalının, davaya konu protokol hükümlerine aykırı eylemlerinin bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır.
    Diğer taraftan, davacı/birleşen davada davalı hakkında delil yetersizliğinden verilen beraat kararının asıl ve birleşen davada hükme esas alınması, hukuk hakiminin ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı olmaması kuralına aykırılık teşkil ettiği gözetilmemeside doğru görülmemiştir.
    O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi olgular çerçevesinde; hukuk hakiminin ceza mahkemesinde delil yetersizliğinden verilen beraat kararı ile bağlı olmadığı dikkate alınarak; asıl ve birleşen dava ile ceza davasının konusunu oluşturan sahte ilaç küpürlerinin aynı küpürler olup olmadığı hususunun saptanması, sonrasında asıl ve birleşen davaya konu sahte ilaç küpürlerine istinaden davacı/birleşen davada davalı eczacı veya çalışanları hakkında bir ceza soruşturması ve soruşturma sonucunda açılmış bir ceza davasının olup olmadığının araştırılması, ceza davası var ise sonucunun beklenmesi, karar verilmesi ve birleşen davada davalının kuruma fatura ettiği reçetelerde birden fazla usulsüzlük bulunduğunun davaya konu olduğu da nazara alınarak davalı eczacının taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerine aykırı davranışlarının bulunup bulunmadığı konusunda uzman bilirkişi heyetinden, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bilirkişi raporu alınmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı/birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi