Esas No: 2021/10239
Karar No: 2022/2571
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/10239 Esas 2022/2571 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı cinsel istismar suçundan tutuklu kalmış ve yapılan yargılama sonucunda beraat etmiştir. Davacı tazminat talebinde bulunmuş, yerel mahkeme kısmen kabul etmiştir. Daire tarafından yapılan incelemede, tutuklama dönemleri için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yerel mahkeme ise bu karara uyarak hüküm vermiştir ve tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davacının dava açma süresi olan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi ile tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177/2. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 20.01.2011 - 13.10.2011 tarihleri için 5.686,80 TL maddi ve 12.496,68 TL manevi, 10.10.2013 - 10.04.2014 tarihleri için 4.987,76 TL maddi ve 8.503,32 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/200 Esas – 2014/245 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının cinsel istismar suçundan 20.01.2011 - 13.10.2011 tarihleri arasında 266 gün, 10.10.2013 - 10.04.2014 tarihleri arasında 182 gün olmak üzere toplamda 448 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 150.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.723,41 TL maddi, 21.000,00 TL manevi tazminatın 20.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacının tazminat miktarları için "Tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi" şeklinde sözlü ıslah talebinde bulunması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2. maddesi gereğince, bu taleplerin davalı tarafa bildirilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de; davacı hakkında 20.01.2011 - 13.10.2011 ve 10.10.2013 - 10.04.2014 tarihleri arasında iki farklı dönemde tutuklama koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir tutuklama dönemi için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 20.01.2011 - 13.10.2011 tarihleri için 5.686,80 TL maddi ve 12.496,68 TL manevi, 10.10.2013 - 10.04.2014 tarihleri için 4.987,76 TL maddi ve 8.503,32 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 04.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.