12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2459 Karar No: 2019/7384 Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/2459 Esas 2019/7384 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir kişinin 2004 Sayılı Kanun'a muhalefet suçundan yargılandığı ve yerel mahkeme tarafından suçlu bulunduğu ancak temyiz incelemesinde kararın bozulduğu bir davayı ele almaktadır. Sanık, yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında icra takibi başlatılması üzerine, bu takibe itiraz edilmesi sonrasında açılan dava sonucunda kesinleşen bir hüküm olmadan İİK'nın 337/a maddesine aykırılık suçundan cezalandırılması talebiyle şikayet edilmiştir. Mahkeme, yapılan incelemeler sonrasında sanık hakkında açılan davanın düşmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 2004 Sayılı Kanun, İİK'nın 337/a maddesi, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi, ve 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi.
12. Hukuk Dairesi 2019/2459 E. , 2019/7384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanun’a Muhalefet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Somut uyuşmazlıkta; sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında icra takibi başlatılması üzerine, bu takibe itiraz edildiği, şikayetçinin itirazın iptalini talep ederek dava açtığı, anılan davanın 08.09.2015 tarihinde kesinleşmesine rağmen, şikayetçi vekilinin bu dava kesinleşmeden önce 25.08.2015 tarihinde sanığın İİK’nın 337/a maddesine aykırılık suçundan cezalandırılmasını talep ederek şikayette bulunduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın "düşmesine" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan DAVANIN DÜŞMESİNE, 30/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.