15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5546 Karar No: 2017/4051 Karar Tarihi: 21.11.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5546 Esas 2017/4051 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2016/5546 E. , 2017/4051 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli nedeniyle ödenen bedelin iadesi amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı vekili, iş bedelini ödediği halde işin yapılmadığını ve bedelin iadesi gerektiğini iddia ederek bu alacağın tahsili amacıyla İcra Müdürlüğü"nün 2015/404 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlu şirketin haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve %20"den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici vekili ise, işi yaptığını ve bedelin eksik ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuş ve kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ve 900,00 TL kötüniyet tazminatına karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Ayvacık 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/404 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 4.500,00 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 27.06.2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 01.07.2015 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece, asıl alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, takibinde haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Oysa ki, davacı alacaklının takip yapmakta haksız olsa da, kötüniyetli takip yaptığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmişse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, hükmün HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün 2. bendinde yer alan “Asıl alacak üzerinden hesaplanan 900,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkarılmasına, "davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesinin karara eklenmesine, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.