Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1346
Karar No: 2019/3330
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1346 Esas 2019/3330 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1346 E.  ,  2019/3330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLET ADINA

    Hasımsız olarak görülen davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/01/2017 tarih ve 2016/852 E. -2017/46 K. sayılı kararın asıl davada davalı/birleşen davada davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/11/2017 tarih ve 2017/710-2017/1359 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı/birleşen davada davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, asıl davada, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2016/30 esas 2016/44 karar numaralı kararıyla, geçici hukuki koruma mahiyetinde atanan tasfiye memuru davalı ile tasfiye halindeki davalı şirket arasında birçok dava bulunduğunu, menfaat çatışması yaratabilecek bu durumun hukuka uygun olmadığın ileri sürerek, tedbiren tasfiye memuru Yücel’in yetkileri kaldırılarak şirkete şirket dışından kayyım atanmasını, tasfiye memurunun azlini ve yeni tasfiye memuru atanmasını, kabul edilmemesi halinde mevcut tasfiye memuru ile şirket arasında mevcut davalar için şirketi temsil kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacıların hisselerini devrettiklerinden dava açma ehliyetlerinin olmadığını, önceki tasfiye memuru ve şirket ile davalı yeni devir alanlarla davacıların danışıklı hareket ettiklerini, açılan davaların hukuki dayanaktan yoksun olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı şirket adına tasfiye memuru, şirket ile mevcut tasfiye memuru arasındaki davalarda temsil için temsil kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tasfiye halinde Taç Konserveciler San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye tasfiye memuru olarak atanan ... ile ilgili şirket arasında Antalya İcra Müdürlüklerinde ve Antalya Mahkemelerinde tarafların karşılıklı olarak açtıkları birden çok dava ve icra takiplerinin bulunduğu, şirket tasfiye memuru olan ... ile tasfiye halindeki şirket arasında menfaat çatışması olduğu gerekçesiyle, asıl dava yönünden davalının itirazının reddine, asıl dava yönünden davanın kabulü ile tasfiye memuru olarak atanan ..."in tasfiye memurluğundan azline, davalı şirkete tasfiye memuru olarak mali müşavir ..."un atanmasına, birleşen dava dosyasının temsil kayyumu atanmasına ilişkin olması, yargılama sırasında tedbiren şirkete kayyum atanması ve ana davada yeni bir tasfiye memuru atanması gözönüne alınarak, birleşen davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle bu dava ile birleşen 2016/876 Esas sayılı davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı (tasfiye memuru) ... vekili tarafından, gerek asıl dava, gerekse birleşen dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin verdiği kararda, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, önceki tarihli BAM kararının geçici hukuki koruma mahiyetinde olduğu, şirkette hali hazırda tasfiye memurunun varlığının kayyım atanmasına engel olmayacağı, tasfiye memurunun tasfiyeden kaynaklanan işlemlere bakacağa, tedbiren atanan kayyımın ise karar kesinleştiğinde görevinin son ereceği gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı (tasfiye memuru) ... vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl ve birleşen dava, davalı şirkete atanan diğer ortak tasfiye memurunun azli, yeni tasfiye memuru atanması yahut mevcut tasfiye memuru ile davalı şirket ile aralarındaki davalar nedeniyle şirkete temsil kayyımı atanması istemlerine ilişkindir.
    Dava şartları, karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde düzenlenmiş olup, hukuki yarar dava şartı olarak öngörülmüştür. Somut olayda, asıl dava davacılarının, davalı şirkette ortaklık sıfatını taşıdıkları sürece, tasfiye memurunun azli, yeni tasfiye memuru atanması yahut temsil kayyımı atanması istemli dava açmada, hukuki yararı haiz oldukları, buna bağlı olarak aktif hak ehliyetlerinin de var olduğu kabul edilmelidir. Bu husus bir dava şartı olup, HMK 115 hükmü gereği, istinaf safhası da dahil, yargılamanın her aşamasında ve re’sen nazara alınmalıdır.
    Davalı tasfiye memuru, ilk derece mahkemesindeki savunmasında davacıların davadan önce ortaklık paylarını tümüyle devrettiklerini ileri sürmüş, bu yoldaki iddialara ilişkin olarak asıl dava davacılarının, 18/04/2016 ve 14/04/2016 tarihli davalı şirketteki tüm paylarının devrine ait noter senetlerinin dosyada varlığı tespit edilmiştir. Davalının bu savunması gerek ilk derece mahkemesi gerekse de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, pay devrine ilişkin 6102 sayılı TTK"nın 595. madde düzenlemesi çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmamıştır.
    Sonuç olarak, dava şartı niteliğindeki bu olgu üzerinde durulmak şartıyla davacıların asıl davada davalı şirketteki hisselerini devredip etmediği ve buna dayalı olarak aktif husumet ehliyetlerinin var olup olmadıkları tartışılıp karara bağlandıktan sonra, davanın esasına girip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış, asıl ve buna bağlı istemler içeren birleşen davada verilen hükümlerin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..."e iadesine, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi