Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı K.. G.."in işleteni/sigorta ettireni olup müvekkili şirkete trafik (ZMSS) sigortalı aracın diğer davalı ehliyetsiz sürücü idaresinde iken sebebiyet verilen trafik kazası sonucu zarar gören 3.kişiye davacı tarafından poliçe gereğince tazminat ödendiğini ileri sürerek, 10.412,00 TL. nın ödeme tarihinden itibaren faizi ile davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı K.. G.. vekili, aracın kazadan önce müvekkilince satıldığından işleten sıfatının bulunmadığını ve davanın reddini savunmuş, diğer davalı aracı kazadan bir ay önce oto galeriden satın aldığını ve kaza sırasında aracı kendisinin kullandığını ehliyetinin olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı K.. G.. hakkındaki davanın kaza sırasında aracın işleteni olmadığı gerekçesiyle reddine, davalı S.. Ç.. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcut olup, buna göre davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Somut olayda, davacıya trafik sigortalı olan ve dava dışı 3.kişinin zararına neden olan aracın sigorta ettireni (sigorta sözleşmesinin tarafı) davalı K.. G.. olduğundan mahkemece bu yön göz önünde bulundurulup sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde bu davalı hakkındaki davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.