Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1646
Karar No: 2019/3328

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1646 Esas 2019/3328 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1646 E.  ,  2019/3328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/04/2017 tarih ve 2015/737 E. - 2017/272 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince verilen 18/01/2018 tarih ve 2017/726-2018/57 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının, davalı şirkette % 30 pay sahibi olduğunu, davacı şirketin şirket ana sözleşmesi ve TTK hükümlerine aykırı olarak bugüne kadar kâr payı dağıtımı yapmadığını, davalı şirketin yıllık cirosunun 4-5 milyon lira civarında olduğunu, şirketin yıl sonunda kâr elde etmemesinin mümkün olmaması ve davacının sözlü taleplerine rağmen kâr payı dağıtımı yapmayarak direngen hale geldiğini ileri sürerek, davacının davalı şirkete ortak olduğu tarihten dava tarihine kadar alması gereken kâr payının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, davalı şirketin 1993 yılında kurulduğunu, şirketin kuruluşundan bu yana 22 yıl boyunca kâr payı dağıtımı yapılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının bir aile şirketi olması dolayısıyla kâr payı dağıtımının elden yapıldığını, ayrıca bir kısım erzak yardımı şeklinde de yapıldığını, uyuşmazlık konusu dönemde kârın dağıtılması için alınmış bir genel kurul kararı olmadığını ve karar defterlerinden de bu durumun anlaşıldığını, davacının ortak olduğundan beri kâr payı almadığı iddiasının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; limited şirketlerde ortaklar genel kurulu karar vermedikçe bir ortağın dava açarak kâr payı istemesinin mümkün olmadığı, kâr payı alacağının şirketin ortaklar genel kurulunun bu yönde bir karar alması ile muaccel olacağı, davalı şirketin kâr payı dağıtımına ilişkin almış olduğu bir karar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin verdiği kararda, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının davalı şirkette azlık hak sahibi konumunda olmadığı, davacının kâr dağıtılmayan süreç içerisinde ortaklar genel kurulunda kâr payının dağıtılmasını talep etme ve bu talebin reddine karar verilmesi halinde bu karara karşı iptal davası açması mümkün iken, bu yola başvurmadan uzun süre bekleyerek ve ihtilaf çıkarmadan davalı şirketin 22 yıldır kâr dağıtmamak suretiyle direngen haline geldiğini ileri sürmesinin dinlenmeyeceği gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi