1. Hukuk Dairesi 2016/15013 E. , 2020/746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil (ketmi verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, 1093 parsel sayılı taşınmazın (yeni 2010 ve 2011 parsel) mirasbırakan amcaları ...’a ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1993/145 esas ve 1993/145 karar sayılı veraset ilamında mirasçı olarak görünmemeleri nedeniyle taşınmazdan pay alamadıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescil istemişlerdir.
Davalı ..., murisin eşi olduğunu, iptal edilen veraset ilamında olduğu gibi miras payının ½ olduğunu, kendisi açısından değişen bir miras payının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; bir kısım davalılar da davanın reddini istemişler, 30.08.2014 tarihinde Lütfiye’nin ölümü ile mirasçısı ... davaya dahil edilmiştir.
Davalı ..."ın her iki veraset ilamındaki miras payının ½ olduğu, onun yönünden fark eden bir durumun bulunmadığı gerekçesi ile hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise iddianın sabit olduğu gerekçesi ile kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “ ...muristen intikal eden paylar üzerinde davalı mirasçıların paylı şekilde değil, tereke ortaklığı nedeniyle elbirliği halinde malik oldukları ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gözetilerek, bütün davalılar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
./..
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1093 parsel sayılı taşınmazın 16/24 payının tarafların mirasbırakanı Süleyman Daşbaş adına kayıtlı iken, bu payı davalıların Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 08.12.1993 tarihli ve 1993/145 esas, 1993/145 karar sayılı veraset ilamını dayanak göstererek adlarına intikal ettirdikleri, anılan mirasçılık belgesinin davacı mirasçıların ketmedilmiş olması sebebi ile Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 25.09.2002 tarihli ve 2002/369 esas, 2002/977 karar sayılı kararı ile iptal edilerek davalılar yanında davacıların da mirasçı olduklarının belirlendiği, 1093 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilerek 2010 ve 2011 parsel numaralarını aldığı, 2011 parsel sayılı taşınmazın 03.04.2007 tarihinde kamulaştırılarak yola terk edildiği, 2010 parsel sayılı taşınmazda da mirasbırakandan intikalen gelen 16/24 payın davalılar adına elbirliği halinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; tapu iptali ve tescili davaları kayıt maliki aleyhine açılabilir.
Somut olayda, her ne kadar 2011 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava açılmış ise de, anılan taşınmazın 03.04.2007 tarihli kamulaştırma ile yola terk edildiği sabittir.
Öte yandan, eldeki davada dava değeri; mirasbırakana ait iken davalılara intikal eden pay üzerinden davacıların miras payı toplamı karşılığıdır. Ne var ki, mahkemece dava değeri taşınmazın tamamı olarak kabul edilmek suretiyle dava konusu taşınmazların toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplaması yapılmıştır.
Hal böyle olunca, yola terk edilen 2011 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi, harç ve vekalet ücreti hesaplamasının da mirasbırakana ait iken davalılara intikal eden pay üzerinden davacıların miras payları karşılığı olan değer dikkate alınarak yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı ..."ın değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.