23. Hukuk Dairesi 2016/7680 E. , 2019/4712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, dava dışı işçilerin davalı ile müvekkiline başlattığı takibe, müvekkilinin ve davalı tarafın itiraz ettiğini ve dava dışı işçilerin açtığı itirazın iptali davası sonucunda davaların kabul edildiğini ve müvekkili kurumun dosyalara ödemeleri yaptığını, davalı taraf ile yapılan sözleşme kapsamında ödenen bu meblağdan müvekkilinin sorumlu olmadığını ileri sürerek ödeme bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketen rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; iş Kanunu"nun 2 ve 36. madde hükümlerinin, davalı ... şirketinin ücret ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, davacı tarafından davalı şirketin ücret borcu sebebiyle... isimli dava dışı 3. kişilere ödeme yapılmak zorunda kalındığını, bu nedenle davacının yapılan ödemelerden dolayı davalı şirkete rücu hakkının olduğunu ileri sürerek, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434. madesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 günlü ve 1984/5 Esas, 1985/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK"nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgli işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda, dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne dair 09.12.2014 tarihli verilen karar davalı tarafça 29.06.2015 tarihinde 27,70 TL maktu temyiz karar harcı ve 136,00 TL temyiz yoluna başvurma harcı yatırılarak temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekilinin harcın tamamlanması adına gönderilen muhtıraya verdiği cevapta davalı şirketin 04.11.2015 tarih itibariyle iflas ettiği, iflasına açılmasıyla vekilliğin sona erdiği ve muhtıra tebliğinin müflis şerketin iflas idaresine yapılması gerektiği bildirilmiştir. Nispi harcı tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde, mahkemece hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan ve kararda belirtilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri, temyiz karar harcı olarak alınır.
Temyiz dilekçesinin 03.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun 48. maddesi uyarınca temyiz kaydı yapılmış ise de, hükmü temyiz eden davalı tarafça eksik nispi temyiz karar harcının tamamlanması gerekmektedir. Hükmü temyiz eden davalı müflis şirketçe anılan eksik nispi temyiz karar harcı yatırılmışsa buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa, müflis şirket iflas idaresine eksik nispi temyiz karar harcını yatırması için HUMK"nın 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması sonucuna göre gerektiğinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi ya da aynı madde uyarınca mahkemece bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.