3. Hukuk Dairesi 2019/4781 E. , 2020/7944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirketin düzenlediği 05.02.2005-31.01.2011 dönemlerine ait elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan kayıp-kaçak bedelini tahsil ettiğini ileri sürerek şimdilik, 500 TL"nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; 6719 sayılı yasanın getirdiği yasal düzenleme sebebiyle davanın reddine karar verilmiş; taraf vekillerinin kararı istinaf etmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince; davanın açıldığı tarihte, yasa değişikliğinin henüz ortada bulunmadığı buna göre yasa değişikliği nedeniyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken "red" kararı verilmesi yasaya uygun olmadığı ancak bu husus davacı tarafça istinaf konusu yapılmadığından tarafların istinaf başvurularının, ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca; "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
Açıklanan bu hükme göre, ilk derece mahkemesince; davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu belirlenen davacı yararına (davaya konu edilen tutar gözetilerek) 500 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ( tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu vekalet ücreti olan) 1.980 TL"ye hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan " Davanın yasa değişikliği sebebiyle reddine karar verildiği gözetilerek, davacı yararına 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek, davacıya verilmesine," cümlesinin
çıkartılarak yerine "Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre belirlenen 500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 17/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.