1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18005 Karar No: 2020/744 Karar Tarihi: 10.02.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/18005 Esas 2020/744 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İmar uygulaması sonucunda Hazineye ait olan taşınmazın yanlışlıkla farklı bir alana tescil edilmesi sonucu tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. Davacı, taşınmazın imar öncesi duruma döndürülmesini ve Hazine adına tescil edilmesini talep etmiştir. Davanın reddi üzerine temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Ancak davacı ve davalılar arasında sulh sözleşmesi yapıldığı ve dava konusunun kalmadığı belirtilmiştir. Sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir ve sulh sonucunda ilgili dava sona erdirilir, karar verilmesi istenirse sulh sözleşmesine göre karar verilir. HMK'nın 313/1, 314 ve 315/1 maddeleri de sulh ile ilgili detayları düzenlemektedir. Karar BOZULMAK suretiyle, davacı ve davalı arasındaki sulh işlemi nedeniyle temyiz incelemesine engel oluşmuştur.
1. Hukuk Dairesi 2016/18005 E. , 2020/744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, imar uygulaması sonucunda Hazineye ait 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 145 ada 2 parsel olarak tapuya tescil edildiğini, imar uygulamasının iptali için dava açıldığını ve iptal kararı verildiğini ileri sürerek taşınmazın imar öncesi duruma döndürülmesini ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fiilen zeminde işgal ettiği yerde bulunan 153 ada 1, 152 ada 2, 152 ada 3 parsel sayılı taşınmazlardan 153 ada 1, 152 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar için tefrik kararı verilmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu 152 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/553 Esas sayılı dosyasında karar verildiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, temyiz aşamasında davacı vekili sulh sözleşmesi yapıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir. Bilindiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 313/1 maddesinde düzenlendiği üzere sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. HMK’nın 314. maddesinde sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 315/1 maddesi ise “Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü amirdir. Hal böyle olunca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan sulh bakımından hüküm verme yetkisi hükmü veren mahkemeye ait olduğundan, bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.