
Esas No: 2020/11882
Karar No: 2022/2584
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11882 Esas 2022/2584 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapsedilen ve daha sonra beraat eden bir kişi, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etti. Davacının talebinin kısmen kabul edildiği ve davalının 23.315 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminat ödemesine hükmedildiği belirtilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilen hüküm, kısıtlılık durumu, infaz süresi ile ilgili eksik inceleme ve araştırma ile yapılan hatalı bir bilirkişi raporu nedeniyle bozulmuştur. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak bozulduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir. Bu kanun maddeleri, hükmün isteme aykırı olarak bozulması durumunda uygulanan mevzuatı ifade etmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle; 23.315 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/248 Esas – 2015/285 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 24.05.2013-05.08.2015 tarihleri arasında 803 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 27.11.2015 tarihinde kesinleştiği,
Davacının dava dilekçesiyle 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 23.315 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemeye göre, davacının Doğubayazıt Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/8 Esas, 2015/68 Karar sayılı kararı ile dava tarihini de kapsar şekilde 11.03.2017 tarihine kadar kısıtlanarak kendisine vasi atandığı dikkate alınarak, vasiye açılan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada davacının tutuklu kaldığı süre içerisinde başka suçlardan hükümlü ... tutuklu olarak göründüğünün anlaşılması nedeniyle, davacının kaldığı ceza infaz kurumlarından tazminata konu tutukluluk süresinin infaz görüp görmediğinin ve ne kadar süre infaz gördüğünün araştırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’23.040,82’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üzerinde kalacak şekilde ‘’ 23.315 ’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.