Esas No: 2021/3610
Karar No: 2022/2635
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3610 Esas 2022/2635 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edildi. Temyiz başvurusu sonucunda yapılan incelemede, sanığın kusurlu olduğu ancak bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiği belirtildi. Ancak sanık, alkollü araç kullanarak kaza yapmıştı ve adli para cezasının tahsili konusunda yanlış uygulama yapıldığı ortaya çıktı. Bu nedenle hüküm, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince bozuldu ancak yeniden yargılama gerektirmediği için düzeltilerek onandı. Kanun maddeleri: TCK'nın 89/1, 22/3, 89/2-b, 62, 52/2-4, 53/6; 5275 sayılı Kanunun 106/3; 5271 sayılı CMK'nın 7188 sayılı Kanunla yenilenen 251. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK'nın 89/1, 22/3, 89/2-b, 62, 52/2-4, 53/6 maddeleri ve 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi gereği mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24.maddesi yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddenin 1.fıkrasında yer alan ''Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir'' şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece gerekçeli kararda gerekçesi açıklanarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiğinin belirtildiği gözetildiğinde mahkemenin uygulama yapılmayacağına ilişkin takdirinin olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna, bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 233 promil alkollü şekilde, idaresindeki otomobille, yerleşim yeri içindeki, aydınlatmanın bulunduğu, iki yönlü, hafif virajlı, asfalt kaplama cadde seyir halindeyken, yolun sola doğru virajlandığı mevkide karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride girerek sürücü Mustafa'nın idaresindeki araca sol arka kısmından çarpmasıyla, tam kusuruyla, katılan ...'nın üçüncü dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve cezanın hapse çevrileceğinin ihtarı yerine infazı kısıtlar biçimde 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322.maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 7.fıkrasında ''tahsil edileceği'' ibaresindeki sonraki kısmın çıkartılarak yerine ''ve ödenmeyen cezanın hapse çevrileceğinin ihtarına'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.