15. Hukuk Dairesi 2017/2381 E. , 2017/4042 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten
ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir. Davacılar vekili;düğün töreni organizasyonu için davalı şirket ile anlaştığını, düğün salonu bedelini davalı şirkete ödediğini, 02.02.2014 tarihinde düğün merasimi davalı şirkete ait CNS tesislerinde gerçekleştiğini, düğün salonu kiralama bedeli içerisinde kamera video çekimleri olduğunu, çekimler için Foto Model adlı iş yeri sahibi olan fotoğrafçı ... ile anlaşma içerisinde olduklarını davalı şirket tarafından bildirildiğini, 02.02.2014 tarihinde CNS tesislerinde düğün merasiminin davalı ... ... ve elemanları tarafından düğünün başlangıç anından sonuna kadar kamera kaydına alındığını, sonraki süreçte müvekkilleri ve ailesi düğüne ait video kayıtları almak için gittiklerinde sürekli bir bahane ile oyalandıklarını, davalılar ifasını yüklendiği edimi olan düğün video kayıtların eksiksiz amaca ve davalılardan beklenen güvene uygun şekilde yerine getirmekle görevli olup bu özen borcunu yerine getirmemiş kusurlu ve ayıplı ifada bulunduğunu, davacıların uğramış olduğu manevi zararlarının bir nebzede olsa giderilmesi için müvekkili ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, davalı Uzarlar Dış Ticaret Ltd. Şti. vekili; müvekkili firmanın düğün salonu kiraya vermiş olduğunu, fotoğrafların, videoların çekilmesi, kaybolması, kaybolması eylemleri ile ilgili hiçbir ilgili bulunmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğundan
reddine karar verilmesinin talep ettiğini, davacıların düğüne kendi fotoğrafçılarını getirerek fotoğraf çekimi de yaptırıldığını, bu nedenle manevi zarardan söz etmek mümkün olmadığını, ortada böyle bir sözleşme nede kişilik haklarına saldırı şartı bu olaydan gerçekleşmediğini, müvekkil firma açısından manevi tazminatın koşulları gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddini talep etmiş, davalı ... vekili; dosya içerisinde davacı ile davalı şirket arasında düzenlenmiş bir sözleşme ve ödeme makbuzu sunulamadığını, müvekkilinin ne ... Dış Ticaret Ltd. Şti ile mekanlarındaki düğünlerde video, fotoğraf çekimi için yazılı bir sözleşmesi olmadığı gibi davacı ile yazılı bu konuda herhangi bir sözleşmesi bulunmadığını, davacılar düğünlerinden yaklaşık olarak 2 ay sonra söz konusu düğün görüntülerini talep ettiğini, davalı müvekkili herhangi bir edimi bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sözleşme tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. TBK"nın 58. ve TMK"nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem sözkonusu olduğunda manevi tazminat adıyla yapılacak bir ödeme kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi ya da kişilerde manevi tatmin duygusunu tatmin eder. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, yapılan işin bedeli ve işin türü ile, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre, değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek, takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Hal böyle olunca, davacıların, davalıların yapmadıkları çekim nedeniyle manevi zarara uğradıkları sabit ise de yukarıda belirtilen ilkeler ışığında takdir edilen manevi
tazminatın uygun miktarda olduğu söylenemez. Takdir edilen manevi tazminat miktarı yüksek olmuştur. Tazminat miktarının makul seviyede takdir edilmesi için kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.