
Esas No: 2021/3940
Karar No: 2022/2683
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3940 Esas 2022/2683 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebini kısmen kabul etti ve davalıdan 244,861.35 TL maddi ve 327,500 TL manevi tazminatın davacıya verilmesine karar verdi. Davacının talep ettiği tazminatın dayanağı, gözaltında ve tutukluluk süresi boyunca yaşadığı mağduriyetlerdi. Ancak davacının iş akdinin fesh edilmesi sırasında net maaşının dikkate alınmaması nedeniyle fazla maddi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle; 5271 sayılı CMK'nın 303/1. ve 304/1. maddeleri, 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 244,861,35 TL maddi ve 327.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 22.02.2010 – 01.04.2010 tarihleri arasında 38 gün, 05.04.2010 – 18.06.2010 tarihleri arasında 74 gün ve 11.02.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 1224 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 695.812,42 TL maddi, 1.500.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 368.663,52 TL maddi, 1.300.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda İlk derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak 314.057,52 TL maddi tazminatın 5.659,01 TL'si için 22.02.2010 tarihinden, 13.581,60 TL'si için 06.04.2010 tarihinden, 294.816,91 TL'si için ise 11.02.2011 tarihinden, 150.000 TL manevi tazminatın 4.166,66 TL'si için 22.02.2010 tarihinden, 8.108,11 TL'si için 06.04.2010 tarihinden, 137.725,23 TL'si için ise 11.02.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine, Dairemizce yapılan incelemede, tutuklandığı tarihte Doğuş Holding A.Ş. bünyesinde personel güvenlik ve idari işler müdürü olan davacının iş akdinin belirtilen şirket tarafından 31.03.2010 tarihinde 4857 sayılı Kanunun 25/IV maddesi uyarınca fesh edildiği, iş akdinin fesh edildiği tarihte davacının net maaşının 5.577 TL olduğu, bu miktar dikkate alınarak, davacının 05.04.2010 – 18.06.2010 arasında 13.570,70 TL, 11.02.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında ise 224.421,03 TL maddi zararının oluşacağının gözetilmemesi ve davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılarak, 244.861,35 TL maddi tazminatın 6.869,62 TL'si için 22.02.2010 tarihinden, 13.570,70 TL'si için 05.04.2010 tarihinden, 224.421,03 TL'si için ise 11.02.2011 tarihinden, 327.500,00 TL manevi tazminatın 9.500,00 TL'si için 22.02.2010 tarihinden, 18.000,00 TL'si için 05.04.2010 tarihinden, 300.000,00 TL'si için ise 11.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin hükmedilen tazminat miktarının eksik olduğuna ilişkin tüm, davalı vekilinin davanın reddi gerektiği ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Davacının 22.02.2010 – 01.04.2010 tarihleri arasındaki ücretinin ödenmesi nedeniyle maddi kaybının bulunmadığının gözetilmemesi suretiyle davacı lehine fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK'nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan “314.057,52 TL maddi tazminatın 5.659,01 TL'si için 22/02/2010 tarihinden itibaren,” ibaresinin hükümden çıkarılması ve yerine “237.991,73 TL maddi tazminatın” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nin 07.10.2020 tarihli ve 2020/1467 Esas, 2020/3157 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 06.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.