12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5332 Karar No: 2016/10963 Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/5332 Esas 2016/10963 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/5332 E. , 2016/10963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular vekili diğer şikayetlerinin yanında müvekkillerine çıkarılın tebligatların usulsüz olduğunu iddia ederek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece; tebligatların usulüne uygun olduğu, diğer şikayetlerin de süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür. 1- Borçlu ...nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ...nin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu ..."ün temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde degil ise de; Tebligat Yönetmeliğin 30. maddesi tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu"nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacak veya imzandan kaçınıldığını belirtecektir. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. HGK."nun 12.03.2014 günlü 2013/12-644 Esas ve 2014/284 Karar sayılı ilamına göre; muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmazsa yapılan tebliğin Tebligat Kanununun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1.maddesine uygun yapıldığının kabulü mümkün değildir. Somut olayda; borçlu ..."e satış ilanı tebligatının “gösterilen adres kapalı olması nedeniyle isim ve imzadan imtina eden D.4 komşunun beyanına göre çarşıda olduğu, ..... Mah. Muhtarına bırakıldı, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı, D.4 komşusuna haber verildi” denilerek 04/05/2015 tarihinde Tebligat Kanunun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği, ancak muhatabın çarşıda olduğunu beyan eden komşunun adı ve soyadı mazbataya yazılmadığı için tebligatın Tebligat Kanunun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine aykırı olduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu ..."ün şikayetinin kabulü ile adı geçen yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ..."ün temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.