Esas No: 2022/2718
Karar No: 2022/4067
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2718 Esas 2022/4067 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasındaki alacak davasında, Düzce depremi sonrasında konut kredisi almaya hak kazanan davalı ...'un sahte belgelerle kredi kullanması nedeniyle davalılardan müştereken ve müteselsilen 10.000 TL tutarındaki kredinin tahsili talep ediliyor. Mahkeme davalı ... yönünden kabul, diğer davalılar yönünden reddediyor. Ancak, mahkemece yasal faiz yerine gecikme faizi uygulanması gerektiği unutuluyor. Karar temyiz edilerek düzeltme yapılarak onanıyor. Kanun maddeleri: 7269 sayılı Afet Kanunu'nun 29/1. maddesi, HUMK'nın 438/7. maddesi, HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... mirasçıları yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili ile ... mirasçıları ... vd. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Düzce ilinde 1999 yılında meydana gelen depremlerde konutları yıkılan veya hasar gören kişilere, 7269 sayılı Afet Kanunu uyarınca hak sahibi olduklarını resmi belgeler ile ispatladıkları takdirde, evini yapacak olanlara yardım kredisi, konut satın alacak olanlara ise hazır konut kredisi verildiğini, davalı hak sahibi ...’ün herhangi bir konut satın almadığı halde satın almış gibi göstererek, sahte ve tahrif edilmiş belgelerle hazır konut kredisi başvurusunda bulunması üzerine, bahse konu davalıya konut kredisi kullandırıldığını, sözde satın aldığı konuta dair ibraz edilen tapu fotokopisinin, ... belgesinin, ruhsat ve yapı kullanma belgesinin sahte olduğunu, idarenin zarara uğratıldığını; diğer davalı Devlet memurlarının ise davalı ...’un haksız olarak kredi kullanmasında sorumluluklarının bulunduğunu, kredi başvurusu aşamasında sunulan belgelerin gerçekliğini ve doğruluğunu incelemeden kredi işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davalılar hakkında açılan ceza davasının halen derdest olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız ve kanuna aykırı olarak kullandırılan ve davalı ...’a ödenen 10.000 TL tutarındaki hazır konut kredisinin tahakkuk tarihi olan 18/12/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...; davaya konu konut kredisine esas sunulan sahte belgelerin iğfal kabiliyetinin bulunduğunu, gerçekleşen olayda idareyi zarara uğratma kastının bulunmadığını, sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiş; yargılama sırasında vefatı üzerine davaya dahil edilen mirasçıları da davaya cevap vermemiştir.
Diğer davalılar ise; gerçekleşen olay nedeniyle taraflarına kusur atfedilemeyeceğini, sorumluluklarına gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; sahte ve tahrif edilmiş belgelerle konut kredisi başvurusunda bulunan ve davaya konu 10.000 TL bedelli krediyi haksız olarak kullandığı anlaşılan davalı ...’un kredinin geri ödenmesinden sorumlu olduğu, diğer davalıların ise sanık olarak yargılandığı ceza davasında beraatlerine karar verildiği, işbu davalıların davacı idareyi zarara uğratıcı nitelikte herhangi bir eylemlerinden bahsedilemeyeceği, sorumluluklarına gidilemeyeceği gerekçesiyle; davanın davalı ... yönünden kabulü ile diğer davalılar yönünden reddine, 10.000 TL’nin 20/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... mirasçılarından tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... mirasçıları ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre; davalılardan ... vekilinin tüm, ... mirasçılarının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Yıkılan, yanan veya ağır hasara uğrayan veya uğraması muhtemel olan binalarda, imar planları gereğince kamulaştırılmasında zorunluluk bulunan yerlerdeki binalarda oturan ailelere hak sahibi olmak şartıyla konut yaptırılır veya kredi verilir.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; depremde konutu ağır hasara uğrayan davalılardan ...’ün 7269 sayılı Kanun uyarınca konut kredisi almaya hak kazandığı davacı idarenin de kabulündedir. Ancak, davalı ...’un konut satın almak için değil bir başka amaçla bahse konu krediyi kullandığı, öyle ki krediyi kullanabilmek adına sahte belgelerle başvuruda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Bununla birlikte, dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu "borçlandırma senedi" başlığı altında düzenlenen konut kredisi sözleşmesinin 3 üncü maddesinde hesap sahibi olarak adlandırılan kredi borçlusu davalı ...’ün; “...bankadan konut inşası için aldığı paraları inşaat dışında başka maksatlarda kullandığı veya işbu senetteki taahhüt ve vecibelerden herhangi birini yerine getirmediği ahvalde bir güna ihtara, protesto keşidesine veya sair kanuni merasime lüzum hacet kalmaksızın bakiye borcunun muaccel kılmaya ve bu süretle henüz vadesi gelmemiş bulunan umum borcuna tediye gününe kadar yıllık % 5 nisbetinde gecikme faizi yürütmesine, evvelce hesabından % 10 indirim yapılmış ise bunları da hesabına tekrar borç kaydetmeye...” kabul ve taahhüt edeceği belirtilmiştir.
Buna göre mahkemece; davalı ... tarafından davaya konu konut kredisinin konut satın almak amacıyla kullanılmadığı, sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağı dikkate alınarak, kabul edilen alacağa yıllık % 5 gecikme faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin tüm, ... mirasçılarının ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “yasal faiziyle” ifadesinin çıkartılarak yerine “yıllık % 5 gecikme faiziyle” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden ... mirasçılarına iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.