15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2259 Karar No: 2017/4034 Karar Tarihi: 20.11.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2259 Esas 2017/4034 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin istirdadı ve işin süresinde teslim edilmemesi sebebiyle kira tazminatının tahsiline talebine ilişkili olup, mahkemenin verdiği kısmen kabul kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, yerel mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini belirtmiştir fakat tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesi, tüketicinin bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olduğunu tanımlamaktadır. Bu tanımlama, yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkilerine, olağan tüketim işlerine alınmıştır. Bundan dolayı, istisna sözleşmesinden doğan ilişkiler de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-2003/127 Esas 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesi, 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 30. maddesi, Yasa’nın 32. maddesi.
15. Hukuk Dairesi 2016/2259 E. , 2017/4034 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin istirdadı ve işin süresinde teslim edilmemesi sebebi ile kira tazminatının tahsiline talebine ilişkin olup, mahkemenin verdiği kısmen kabul kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkiler de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-2003/127 Esas 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması, 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 30. maddesi uyarınca peşin başvuru ve 1/4 nispi harcın tamamlatılması, aksi halde anılan Yasa’nın 32. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, 4077 sayılı Yasa uygulanarak tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.