Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2377
Karar No: 2022/4160
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2377 Esas 2022/4160 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tüp bebek tedavisi sırasında yapılan hatalar nedeniyle down sendromlu bir bebek dünyaya getirdiklerini iddia ederek davalılardan maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi kısmen kabul ettiği talep üzerine, istinaf başvurusu sonucunda tüm talepler reddedilmiştir. Davacıların temyiz başvurusu üzerine, Hukuk Dairesi kararda yer alan hukuki sebeplerle birlikte manevi tazminat talebinin reddedilmesine hükmetmiş ve davalılar lehine reddedilen manevi tazminat yönünden maktu vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İhtiyari dava arkadaşlığı” başlığı altında düzenlenen 57. maddesinde belirtilen ihtiyari dava arkadaşlığı, davacıların taleplerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Kanunun ihtiyari dava arkadaşlarının davalardaki durumunu düzenleyen 58. maddesi ise, dava arkadaşlarının birbirlerinden bağımsız olarak hareket edebilecekleri düzenlemesini içermektedir.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi ise, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden belirleneceğini belirtmektedir. Buna göre davacıların ayrı ayrı reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2022/2377 E.  ,  2022/4160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
    DAVACILAR :


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; ilk çocuklarının normal yollarla dünyaya gelmesinin ardından geçen süreç içerisinde yeniden çocuk sahibi olmaya karar verdiklerini, yapılan muayenelerde normal yollarla çocuk sahibi olmanın zor olduğu belirtilerek, tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabileceklerinin tavsiye edilmesi üzerine Antalya ... Merkezine başvurduklarını, yapılan ön görüşme neticesinde bir kısım evrakların içeriği yeteri kadar açıklanmadan, gerekli bilgilendirme yapılmadan kendilerinden imza alındığını, tedavi neticesinde gebeliğin oluştuğunu, gebelik boyunca her türlü tetkik ve görüntüleme işleminin yapıldığını, 04.01.2016 tarihinde aynı hastanede sezeryan yöntemi ile doğumun gerçekleştiğini, doğum sonrası yapılan kontrollerde bebeğin kalbinde sorun olduğunun belirlendiğini, ardından yapılan incelemelerde iki ağır doğumsal anomali tespit edildiğini, bebeğin çok fazla yaşayamayacağı, tedavinin bir sonuç vermeyeceği ve her an bebeğin kaybedilebileceğinin ifade edildiğini, sonrasında bebeğe down sendromu teşhisinin konduğunu, yapılan bilimsel araştırmaların tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların ve yumurtanın dışarıda döllenmesi gibi birtakım işlemler sebebiyle down sendromu ya da farklı genetik bozuklukların ve doğumsal anomalilerinin ortaya çıkabileceğini gösterdiğini, tüp bebek tedavisinin hastalık riskini yükselttiğinin tespit edildiğini, davalı kurumun bünyesinde yapılan işlem sırasında ya da öncesinde tedavinin böyle bir netice ile sonuçlanacağına dair bir bilgilendirme veya böyle bir risk bulunduğuna dair bir açıklama yapılmadığını, 09.05.2015 tarihli bilgilendirme ve onam formu adlı evrakta risk olarak gösterilen hususlarda detaylı açıklama yer almadığını, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ayrıca zayıf olan embriyonun transfer edildiğini, sürecin davalılar tarafından doğru şekilde takip ve koordine edilmediğini, davalıların yeterli özeni göstermediğini ileri sürerek, yapılan masraf ve sonrasında yapılacak tedavi, ameliyat ve bakım giderleri dahil fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.217,59 TL maddi tazminat ile davacı anne ... için 100.000 TL, baba Türker Türkoğlu için 100.000 TL, down sendromlu bebek... için 100.000 TL, kardeşi ... için 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1.000 TL maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 9.217,59 TL maddi tazminat ile davacı ... için 70.000,00 TL, davacı ... için 70.000,00 TL, davacı/müteveffa ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı, davacılar ve davalılar istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Bölge adliye mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalılar lehine reddedilen manevi tazminat yönünden 32.950,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İhtiyari dava arkadaşlığı” başlığı altında düzenlenen 57. maddesinde göre, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması veya ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri ya da davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması durumunda birden fazla kişi birlikte dava açabilir.
    Kanunun ihtiyari dava arkadaşlarının davalardaki durumunu düzenleyen 58. maddesinde ise; ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlarından her birinin, diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği düzenlenmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesini içermektedir. Maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, davacılar arasında yukarıda değinilen düzenlemeler kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Buna göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca, her bir davacı aleyhine reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden ayrı ayrı maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat taleplerinin tümü üzerinden tek bir nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin “f” fıkrasında yer alan “f-Kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 32.950,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,” ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine “f-Kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3, 10 ve 13. maddeleri uyarınca 2.180’er TL vekalet ücretinin her bir davacıdan ayrı ayrı tahsili ile davalılara ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına, düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi