17. Hukuk Dairesi 2016/3904 E. , 2019/1545 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 06/08/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ..."nün traktörü ile davacılardan ..."a çarptığını ve yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında davacının motosikletinin hurdaya çıktığını, davacının anne ve babasının tedavi sürecinde işlerinden kaldıklarını, olayın meydana gelmesinde davacı sürücünün kusurlu olduğunun, olay nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL manevi tazminatın ve 4.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 06/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, ... için takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın, ... için takdiren 750,00 TL manevi tazminatın, ... için takdiren 750,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara belirtilen miktarlarda ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde müvekkili ...’ın trafik kazası sonucu yaralandığını, araç hasarı, çalışma gücü kaybı ve manevi zararlarını talep hakkı doğduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutarak 4.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Ancak, davacının hangi davacı için ne kadar manevi tazminat talep ettiği dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiş, mahkemece de bu durumun açıklığa kavuşturulması sağlanmamıştır. Bu bakımdan davacı vekilinin talebinin açıklatılması sağlanarak, her bir davacı için ne kadar manevi tazminat talep edildiğinin belirlenmesi gerekirken, bu eksiklik giderilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de;
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda mahkemece, ... için takdiren 1.000,00 TL, ... için takdiren 750,00 TL, ... için takdiren 750,00 TL olmak üzere toplamda 2.500,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.