Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1545 Esas 2015/680 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
TCK"nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanıklardan...’ın yanında gayri resmi olarak birlikte yaşadığı diğer sanık ... olduğu halde 01.10.2010 tarihinde ... Devlet Hastanesi kadın doğum servisine tedavi için gittiği, başvuru sırasında sanık...’in kendisini karne sahibi ... olarak tanıttığı ancak kimliğinin yanında olmadığını daha sonra getireceğini söylediği ve o gün itibari ile hastanede gerekli tedavi ve muayeneyi yaptırdığı, söz konusu sanık Hilal"in hamilelik sancılarının artması üzerine 03.10.2010 tarihinde yine yanında sanık ... olduğu halde aynı hastaneye gittiği, tanık ... adına düzenlenmiş sağlık karnesini hastane görevlilerine ibraz ettiği, hastane görevlilerinin söz konusu
sağlık karnesini kontrol ettiklerinde karnede bulunan fotoğraftaki şahıs ile sanık ...’in aynı şahıslar olmadığının anlamaları üzerine hastane yönetimince sanıklar hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, sanıkların bu şekilde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; üzerinde herhangi bir tahrifatın yapılmayan sağlık karnesinin sanık ...’e ait olmadığının basit bir denetim sonucunda belirlenebilmesinin mümkün bulunduğu dikkate alındığında; sanıkların eylemleri dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağına yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.