Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/770
Karar No: 2018/1925
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/770 Esas 2018/1925 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/770 E.  ,  2018/1925 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/07/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, Orman Kanunu’na aykırılık nedeniyle Demirci Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/256 esas, 2011/355 karar sayılı ilamı ile cezalandırıldığını, ancak aynı kararla daha önceden el konulan traktörünün iadesine karar verildiğini, traktörün davalının deposunda bulunup geri alacağı zaman bir kısım parçalarının eksik olduğunu gördüğünü, bu hususun ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/13 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti ile belirlendiğini belirterek uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin 14/12/2015 gün ve 2015/815- 2015/14651 sayılı bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alınmış ve bu rapor doğrultusunda davacı tarafın yapmış olduğu ıslah esas alınarak istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnası olup, 1086 sayılı HUMK"un 83 ve devamı, 6100 sayılı HMK"nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Her iki Kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş, 04/02/1948 tarih ve 1944/10-1948/3 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir. Söz konusu kararda ıslahın, tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği, Yargıtay"ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağı açıklanmış, 06/05/2016 gün ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile de; "bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı ve 04/02/1948 gün ve 1944/10 esas 1948/3 karar sayılı içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediğine karar verilmiştir.
    Somut olayda; davacı talep sonucunu Dairemizin bozmasından sonra vermiş olduğu 25/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile ıslah ederek 12.000,00 TL"ye çıkarmıştır. Şu durumda bozma ilamından sonra yapılan ıslah ile artırılan maddi tazminat miktarı yönünden istemin kabulüne karar verilmesi yasal düzenlemeye ve içtihadı birleştirme kararına aykırı olup bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıdaki açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/03/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin değerli çoğunluğu tarafından, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağına dair içtihadı birleştirme kararına aykırılıktan dolayı, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, bozma nedenine göre diğer temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere;
    6100 sayılı HMK"na 31/03/2011 tarihinde eklenen geçici 3. Maddesiyle Bölge adliye mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür.
    Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasının sürdürüleceği şeklinde düzenleme yer almıştır.
    Değişiklikten önceki HMK"nın 439. maddesinde, temyiz mahkemesi iki tarafın temyiz ve cevap dilekçelerinde yazılı bütün itiraz ve savunmalar hakkında gerekçe göstererek ret veya kabul şeklinde karar verip, bunları kararına yazmak zorunda olduğu gibi, temyiz mahkemesinin tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü sebeplerden ötürü de temyiz edilen kararı bozabileceği hükmü yer almaktadır..
    6100 sayılı HMK"nın 369/1. maddesinde ise; Yargıtay’ın, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebileceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, temyiz sebebi olarak ileri sürülmese dahi, incelenmesi gereken hususlar söz konusudur.
    Özellikle HMK"nın değişiklikten önceki 439. maddesi dikkate alındığında, tarafların temyiz itirazlarının Yargıtay ilamında karşılanması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz çoğunluğunca, bozmadan sonra ıslah olamayacağı gerekçesi ile karar bozulmuş, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığı vurgulanmıştır.
    Usule ilişkin bozmalarda, çoğu zaman tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeyebilir. Ancak, eldeki davada ıslah sadece dava dilekçesindeki miktarın artırılması istemine ilişkin olup davalının başkaca temyiz itirazları da mevcuttur. Bu haliyle bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına katılmakla birlikte diğer temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle Dairemiz çoğunluğunun görüş ve kararına bu yönüyle katılmıyoruz. 15/03/2018






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi