Esas No: 2022/2788
Karar No: 2022/4150
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2788 Esas 2022/4150 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı özel eğitim merkezinde yapılan denetim sonucu düzenlenen teftiş raporuna göre 41 öğrencinin eğitim bedelinin kurumdan tahsil edildiği ve bu durumun yasalara uygun olmadığı iddiasıyla açılan davanın mahkemece reddedilmesine kararı verilmiş. Ancak davacının temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, dava konusu talebin kapsadığı tarihlere ilişkin, okutulan öğrencilerin %3'ünün eğitim giderleri hesaplatılarak zarar kapsamı belirlenip hüküm altına alınması gerektiği ve kararın bozulmasına hükmetmiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda ise, davanın hukuki nedeninin sebepsiz zenginleşme olduğu, iyiniyetliyse sebepsiz zenginleşen bakımından temerrüdün gerçekleşmesi için bildirim şartının mevcut olması gerektiği ve bu durumun araştırılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Karardaki kanun maddeleri ise şöyledir: TBK’nın 117 maddesi, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ek 3 ncü maddesi ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 13/3 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı özel eğitim merkezinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen teftiş raporuna göre, 2007 Ağustos ile 2008 Mayıs ayları arasında 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 13/3 maddesine göre ücretsiz okutulması gereken 41 öğrencinin eğitim bedelinin kurumdan tahsil edildiğini ileri sürerek, 16.251,84 TL alacağın fazla ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un ek 3 ncü maddesi uyarınca özel eğitim kurumlarında eğitim gören tüm öğrencilerin ücretlerinin devlet tarafından karşılanacağı hükmü karşısında, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 13/3 maddesinde yer alan %3 ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğünün anlamını yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen 23/10/2019 tarihli ve 2017/191 E. 2019/4871 K. sayılı kararla; dava konusu talebin kapsadığı tarihlere ilişkin, okutulan öğrencilerin %3'ünün eğitim giderleri hesaplatılarak zarar kapsamı belirlenip hüküm altına alınması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın hukuki nedeninin sebepsiz zenginleşme olduğu, TBK’nın 117 maddesi uyarınca iyiniyetliyse sebepsiz zenginleşen bakımından temerrüdün gerçekleşmesi için bildirim şartının mevcut olması gerektiği, iyiniyetin esas olduğu ve aksinin ispatının gerektiği, davalının kötüniyetinin ispat edilemediğ ve dava öncesi temerrüt gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 16.251,84 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davacı vekilince faiz yönünden temyiz edilmiştir.
Temerrüt (gecikme) faizi; borçlunun, para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren, alacaklının zararın varlığını, miktarını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın borçlunun ödemesi gereken, miktarı yasalarla belirlenmiş asgari bir tazminat türü olarak tanımlanabilir (Nami Barlas, Para Borçlarının İfasında Borçlunun Temerrüdü ve Temerrüt Açısından Düzenlenen Genel Sonuçlar, İst.1992, s.127 vd.).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.
Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır (TBK 117 nci madde). Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11/12/1957 tarih ve 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda mahkemece; davalının dava öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle 16.251,84 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde “borç bildirim belgesinin düzenlenerek müvekkil kuruma tebliğ edildiği” ifadesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; davalının temerrüte düşürülüp düşürülmediğinin (borç bildirim belgesinin davalı tarafa tebliğ tarihinin) belirlenmesi ve ulaşılacak sonuca göre faiz istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.