Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3662 Esas 2013/4957 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3662
Karar No: 2013/4957
Karar Tarihi: 06.05.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/3662 Esas 2013/4957 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/3662 E.  ,  2013/4957 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Çamyayla Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 131 parsel sayılı 28.330,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmış, Yargılama sırasında ... satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece usule ilişkin olan Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, müdahilin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 123 ada 131 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamı 112 pay kabul edilerek 4 payın davacı ..., 42 payın müdahil Selver, 21’er payın davalı mirasçıları Mülayim ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, müdahil vekili ve davalı mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca hüküm, açık, kararların infazına olanak sağlar ve infaz sırasında tereddüde yer vermeyecek nitelikte bulunmalı; hüküm fıkrasında, taraflara yüklenen hak ve borçlar şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanmalıdır. Somut olayda mahkemece, tapu kaydının tümden iptaline karar verildikten sonra, tamamı 112 pay kabul edildiği halde 88 pay hakkında hüküm oluşturulmuştur. Kararda dağıtılan pay ile payda birbirini tutmamakta olup, açıkta kalan payların akıbeti de açıklanmamıştır. Bu haliyle hükmün infazı mümkün olmadığı gibi, taraflara yüklenen hak ve borçlar kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklanmadığından hükmün denetimi de mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere uygun hüküm tesis edilmemiş olması isabetsiz ve bozma nedenidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.