Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6022 Esas 2019/748 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan davanın reddine,
Sanıklar ..., ...,...,...,.... haklarında dolandırıcılık suçundan beraat

A)Sanıklar ...,.... , ..., ..., ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, yüklenen suç açısından sanıkların kasıtlarının bulunmadığına ilişkin vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu verilere dayandırıldığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,
B)Sanıklar ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kurulan davanın reddine ilişkin hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesi:
.... Eğitim Kursu müdürü ve çalışanı olan sanıklar hakkında, kursa devam etmeyen... ’i derse katılmış gibi gösterip düzenledikleri sahte belgeleri kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; davanın reddine esas alınan .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/421 esas ve 2009/341 karar sayılı davasının konusunun, .... adına düzenlenen belgeler olduğu, her iki davadaki suça konu belgelerin ve yüklenen fiillerin farklı olması nedeniyle davanın mükerrer olmadığı; zincirleme suç ilişkisi içindeki fiillerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer fiillerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, ancak bu kapsamda sonradan sübutu kabul edilen fiiller nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilecek olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması durumunun ortaya çıkması halinde ilave cezaya hükmolunabileceği gözetilerek, sanıkların temyize konu fiilleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına konu fiilleri bir bütün halinde değerlendirilip, sübutu halinde sanıkların fiillerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun tartışılması ve sonucuna göre sanıklarının hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz istemi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 22.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.