Esas No: 2016/13837
Karar No: 2021/2348
Karar Tarihi: 20.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13837 Esas 2021/2348 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13837
Karar No : 2021/2348
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik Makina Madencilik
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, muhteviyatı itibariyle sahte ve yanıltıcı belge kullandığından bahisle, 2011/2 ve 7. dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalı Katma Değer Vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı mükellefin inceleme tarihi itibariyle vergi borcunun büyük bir bölümünü ödemiş olduğu, faal vergi mükellefi olduğu ve davacı kurum ile yapmış oldukları mal ve hizmet alımına ilişkin ödemelerin bankalar aracılığı ile yapılmış olduğu görüldüğünden dava konusu tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı mükellefin sahte faturaları temin ettiği şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda faturaların sahte olduğu hususu yeterli ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulduğu, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olmasının faturaların sahte olmadığını kanıtlamaya yeterli olmayacağı belirtilerek söz konusu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2011 takvim yılının Şubat ve Temmuz dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bu vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı, 2010 yılının Mart, Nisan, Mayıs dönemlerinde … Hırdavat Makina İnşaat Otomotiv Temizlik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden sac, cam gaz altı, taşlama motoru içerikli toplam 756.778,00 TL (katma değer vergisi hariç) fatura almış, bu faturalara isabet eden 136.220,04 TL katma değer vergisini indirim konusu yapmıştır. 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendine atıfla, sahte faturaya dayalı olarak yapılan bu indirimlerin reddi suretiyle davacının katma değer vergisi beyanları yeniden düzenlenmiş ve ortaya çıkan fark üzerinden re'sen katma değer vergisi tarh edilmesi önerilmiş; davacının gerçek bir faaliyetinin olması, fatura içeriği emtianın faaliyet alanıyla ilgili/uyumlu bulunması, satın alınan mal maliyeti içindeki payının düşük olması ve davacının ifadesi de gözetilerek davacının söz konusu faturaların sahte olduğunu bilmeyerek kullandığı kanaatine varılmış ve üç kat değil bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması tavsiye edilmiştir. Vergi inceleme elemanının önerisi doğrultusunda davacı adına 2010 yılı Aralık döneminden devreden KDV tutarının değişmesi nedeniyle 2011 yılı Şubat ve Temmuz dönemlerine ilişkin re'sen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri tarh edilmiştir.
İlgili yasa kuralları ve makine imalatı faaliyetinde bulunan davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ile ihtilaflı dönemde fatura aldığı Ulus Vergi Dairesi mükellefi … Hırdavat Makina İnşaat Otomotiv Temizlik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerin incelenmesinden; faturaları düzenleyen kimi vergisel yükümlülükleri yerine getirilmiş olmakla birlikte, alış yaptığı firmalar hakkında sahte belge düzenleme fiilinden vergi tekniği raporu ve olumsuz tespitler bulunması, başka bir ifade ile ilgili yıllarda yapmış olduğu emtia alışlarının çoğunu sahte belge ile belgelendirmesi, yüksek cirolara rağmen gerçek satışların olup olmadığına yönelik tespite ilişkin olarak "hatırlamıyorum" denilmiş olması, hakkında sahte belge düzenleme konusunda ihbar bulunması hususları gözetildiğinde, davalı idarece, bu faturaların gerçek bir mal veya hizmet teslimi karşılığında düzenlenmediğinin kabul edilmesinin temelsiz olmadığını göstermektedir. KDV'de alıcının önceki aşamadaki KDV'yi indirim konusu yapabilmesi için, faturanın defterlere kaydedilmiş olması yetmez; önceki faturanın gerçek olması, diğer bir deyişle mal teslimi ve hizmet ifasının gerçeği yansıtması gerekmektedir. Bu bakımdan, aksi gerekçe ile verilen temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.