Esas No: 2021/4935
Karar No: 2022/2717
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4935 Esas 2022/2717 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık izinsiz şekilde kazı yapmak suçundan mahkum edilmiş ancak hükmün gerekçesi yeterli olmadığı için bozulmuştur. Bozmaya uyulduğu ancak sanığın savunma hakkının kısıtlandığı için tekrar bozulması gerektiği belirtilir. Ayrıca, sanığın kazı yaptığı alanın sit alanı veya korunması gereken bir yer olup olmadığı bilirkişi refakatinde belirlenmeden ve lehe kanun karşılaştırması yapılmadan hüküm verildiği için yeni bir yargılama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, TCK'nın 62/1 ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile; 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanunun 416. maddesi ile değişmeden önceki 74/2, TCK’nın 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 407 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2008 tarihli ve 2007/366 esas, 2008/618 karar sayılı kararının 07/08/2008 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 29/06/2013 tarihinde TCK'nın 204/1. maddesinde tanımlanan resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği ve Gaziantep 20. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 13/01/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2019/850 Esas, 2021/81 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dairemizin 24/10/2019 tarih, 2019/12186 Esas, 2019/10661 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Olay günü izinsiz kazı yapıldığı ihbarı üzerine kolluk ekiplerince olay yerine intikal edildiği, sanık ... ve temyiz dışı haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıkların yakalandığı, 12 metre derinliğinde, 1,5 metre genişliğinde kazı yapıldığının tespit edildiği, sanığın savunmasında kazı yaptığını ikrar ettiği dosya kapsamında,
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.01.2020 tarihli ve 2016/12-1160 Esas - 2020/19 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; 1412 sayılı CMUK'un 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunludur. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu Kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
Dairemizin 24/10/2019 tarih, 2019/12186 Esas, 2019/10661 Karar sayılı bozma ilamının bozma gerekçesi sanık aleyhine olmasına rağmen, bozma sonrası yapılan yargılamada, duruşma davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmeyen sanığın bozmaya karşı beyanının alınmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 sayılı CMUK'un 326 ve 5271 sayılı CMK'nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması,
3- Kültür varlığı bulmak amacıyla sit alanı ya da 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamındaki alanda izinsiz kazı yapma suçuna ilişkin, suç tarihinde yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 74/1. cümlesinde, “iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve elli bin liradan iki yüz bin liraya kadar adli para cezası” yaptırımının öngörüldüğü, buna karşılık, aynı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/1-1. cümlesine göre “ iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” öngörüldüğü, sit alanı ya da 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kalmayan alanda kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma suçuna ilişkin ise; suç tarihinde yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 74/2. cümlesinde, “bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve yirmibeşbin liradan yüzbin liraya kadar adli para cezası” yaptırımının öngörüldüğü, buna karşılık, aynı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/1-2. cümlesine göre; 74/1-1. cümleye göre verilecek cezanın 1/3 oranında indirilmesinin öngörüldüğü anlaşılmakla,
Mahkemece mahallinde bağımsız arkeolog bilirkişi refakatinde keşif icra edilerek kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanuna göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlenmeden ve lehe kanun karşılaştırması yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.