Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5836
Karar No: 2019/1540
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5836 Esas 2019/1540 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5836 E.  ,  2019/1540 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 11.06.2013 tarihinde davalının ... poliçesi ile sigortacısı olduğu ve muris ...’ın kullandığı ... marka kamyonun çekicisi olduğu dorsesi (römork) park halinde iken aniden hareket ederek kamyonun yanında bulunan müteveffa ..."a çarparak ölümüne sebep olduğu, meydana gelen bu trafik kazasında müvekkiller murisi ..."ın ölümüne sebep olan dorsenin (römorkun) ... Sigorta sigortalısı kamyonun dorsesi olduğu ve 7911602 poliçe kapsamına girdiğinin tespit edildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile müvekkil ... için 500,00 TL, müvekkil ... için 250,00 TL, ... için 250,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile müteveffanın ölümü nedeniyle yapılan defin giderleri, cenazenin taşınması için yapılan masrafla, kefen masrafı, taziyeye gelenler için yapılan karşılama masrafları (yemek giderleri) için 100,00 TL olmak üzere toplam 1.100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün tek taraflı yapmış olduğu kazada vefat etmesi nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunduğu ihtimalinde bile davacı tarafın gerçek zararını ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu 85/3.maddesinde düzenlenen kusur sorumluluğunun trafik sigorta kapsamı dışında bulunduğu, park halinde olan ve işletilme halinde sayılmayan araçta meydana gelen zararın ... kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK.nun 85/1 nci maddesinde bir aracın işletilmesinden doğan sorumluluk, 85/3 ncü maddesinde ise işletilme halinde olmayan motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından doğan sorumluluk düzenlenmiştir.
    2918 sayılı Yasa’nın 85/1 nci maddesinde düzenlenen sorumluluğun bir tehlike sorumluluğu olduğu doktrinde ve uygulamada duraksamaya meydan vermeyecek şekilde kabul edilmektedir. Anılan Yasa’nın 85/3 ncü maddesinde düzenlenen sorumluluğun ise bir tehlike sorumluluğu olmayıp, madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere bir kusur sorumluluğu olduğu ihtilafsızdır. Şu halde somut olayda ilk halli gereken husus dava dışı işletenin sorumluluğunun bir tehlike sorumluluğu mu, yoksa kusur sorumluğu mu olduğu hususudur. Bu noktada üzerinde durulması gereken en önemli husus ise aracın işletilme halinde olmasından neyin anlaşılması gerektiğidir. Bu hususta bir kısım yazarlar aracın işletilme halinde olmasından anlaşılması gerekenin (ki bu görüş mekanik görüş olarak adlandırılmaktadır) tehlikenin motorlu aracın mekanik aksamının çalışması, özellikle motor ve ışık düzeninin çalışması veya bunlar çalışmasa dahi aracın kendiliğinden de olsa (örneğin park halinde bulunan bir aracın freninin veya vitesinin boşalarak kendiliğinden hareket etmesi gibi) hareket halinde olmasını ararken, karşı görüşte olanlar ise aracın trafiğe çıkarılmasının ve karayolunda bulunmasının işletilme halinde olduğunun kabulü için yeterli bulunduğunu ve dava konusu olayda olduğu gibi karayolu sayılan yerlerde park halinde bulunan bir aracın işleteninin sorumluluğunun da tehlike sorumluluğu olduğunu kabul etmektedirler. (Bu konudaki tartışmalar için Bkz. Tekinay/ Akman/ Burcuoğlu-Altop, Borçlar Hukuku, İst. 1985,s.710 vd, ayrıca Bkz. Çetin Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat davaları, Ank, 1989,S.37 vd).
    Yasa’nın 85/3"ncü maddesinin açık hükmü karşısında mekanik sistemin benimsenmesi gerek ise de, bunun her somut olayın ve özellikle sürücüsünün amacı nazara alınarak değerlendirilmesi gerekeceği de açıktır. Örneğin kırmızı ışıkta beklemek durumunda olan bir araç sürücüsünün aracı stop etmesi veya sürücünün yol kenarındaki bir yerden adres sormak, herhangi bir şey almak için aracı kısa süreli hareketsiz bırakması, yani aracı terk maksadı taşımaması durumunda işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olmadığını kabul etmek de yasa koyucunun amaçları ile bağdaşmayacaktır.
    2918 sayılı KTK 102.1/2. maddesi “Bir römorkun veya yarı römorkun veya çekilen bir aracın sebep olduğu zarardan dolayı, çekicinin işleteni, motorlu aracı işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre sorumlu tutulur. Çekilen araçla ilgili olarak sorumluluk genel hükümlere tabidir. Çekicinin sorumluluk sigortası, çekiciyi işletenin, römorkun sebep olduğu zarardan dolayı sorumlulğu da kapsar.” hükmünü içermektedir.
    Bu genel açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığa dönülecek olursa müteveffa sürücü ... sevk ve idaresindeki ...plaka sayılı çekiciye bağlı ... plakalı dorseden oluşan uzun aracın dairesinde bulunan malzemeyi boşaltmak adına Dağgöl mahallesi çevre yolu üzerindeki ... isimli iş yeri önünde kaplama içerisinde çekiciden ayrılan dorseyi çekicinin 3 metre ilerisine park ettikten sonra kendiliğinden harekete geçerek, ön kesimi ile park halindeki çekici arasında bulunan sürücüyü sıkıştırması sonucunda ...’ın vefat ettiği, dava konusu bu olaya ilişkin olay yeri inceleme raporunda müteveffanın yük boşaltmak için aracı kısa süreli olarak, terk maksadı olmaksızın durdurduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre aracın işletilme halinde olduğunun, davalının sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar kapsamında bir değerlendirme yapılması gerekirken bu husus göz önünde bulundurulmadan aracın işletme halinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi