Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/237 Esas 2019/7434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/237
Karar No: 2019/7434
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/237 Esas 2019/7434 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Sanığın adli sicil kaydındaki bir önceki mahkumiyeti, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında hükümsüz hale gelmiştir. Ancak yerel mahkeme, sanık hakkında tekrar suçlama yapmamış ve kararı bozulmamıştır. Temyiz edilen kararda bazı hukuki hatalar bulunmuştur. Şikayetçinin yaralanmasının ağırlığı göz önüne alınmadan hüküm verilmesi ve ceza miktarının kanuni olarak uygun olmaması nedeniyle kararın bozulması gerekmektedir. Sanıkların hukuki durumu, Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53/1 maddesindeki bazı ibareleri iptal etmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri 86/2, 86/3.e, 29, 62, 58, 87/1-c, 87/1-son, 87/2-d, 51/3, 51/6, 51/7, 53/1, ve 87/2-son olarak belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2019/237 E.  ,  2019/7434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ..."in adli sicil kaydında yer alan Ümraniye (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.02.2011 tarih, 2009/691 Esas, 2011/307 Karar sayılı ilamı ile TCK"nin 86/2, 86/3.e, 29, 62 maddeleri gereğince hükmedilen doğrudan adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, Anayasa Mahkemesinin 23.07.2009 tarih ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı kararı ile 1412 sayılı CMUK"un 305/1. maddesinin iptal edilmesi ve iptal kararının 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, kesin nitelikte olmadığı ve tekerrüre esas olduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nin 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1) Şikayetçi ..."in yaralanmasına ilişkin düzenlenen ve hükme esas alınan Kadıköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 24.04.2012 tarih, 2012/1982 sayılı raporunda, şikayetçideki yaralanmanın yüzde sabit ize neden olduğu belirtildiği halde, sanıklar hakkında TCK"nin 86/1, 87/1-c, 87/1-son maddeleri gereğince hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK"nin 86/2, 87/2-d maddeleri gereğince hükümler kurularak suç vasfında yanılgıya düşülmesi,
    2) Sanıkların, şikayetçiyi yüzde sabit iz oluşacak şekilde kasten yaralaması eylemlerinin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğinde olması ve basit tıbbi müdahale giderilmesinin mümkün bulunmaması karşısında, kurulan hükümlerde temel cezaların TCK"nin 86/1. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, TCK"nin 86/2. maddesine göre belirlenmesi sureti ile eksik cezalar tayin edilmesi,

    3) Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde ceza miktarı nedeniyle kanuni olarak uygulanması mümkün olmadığından hükümlerin TCK"nin 51. maddesine göre ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği halde, hükümlerin devam fıkralarında TCK"nin 51/3, 51/6, 51/7 maddelerinin uygulanmasına karar verilerek çelişkilere neden olunması,
    4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    5) Kabule göre; Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde TCK"nin 86/2. maddesine göre belirlenen temel cezada, aynı kanunun 87/2-d maddesine göre iki kat arttırım yapıldıktan sonra, belirlenen cezanın beş yılın altında kalması halinde, TCK"nin 87/2-son maddesi uygulanarak, cezanın beş yıl hapis cezasına çıkarılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    6) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 51/3. maddesi gereğince belirlenen denetim süresinin, hükmolunan hapis cezalarından daha az olamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın dikkate alınmasına 08.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.